Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu

Göçmenlerin Eğitim Sürecinde Yeni Müfredat ve Sınav Takvimi İle Fırsatlar!

Göçmenler: Eğitim Sisteminde Yutulmanın Sonuçları Almanya’nın eğitim politikaları, göçmenlerin eğitim

Göçmenler: Eğitim Sisteminde Yutulmanın Sonuçları

Almanya’nın eğitim politikaları, göçmenlerin eğitim süreçlerini derinden etkiliyor. Eğitim sistemi, göçmenlerin topluma entegrasyonunu sağlamaya çalışıyor, ancak mevcut yapının eşitsizlikleri pek çok mülteci için büyük engeller oluşturuyor.

Göçmenlerin Eğitime Erişimi

Bu göçmen işçiler zamanla aile birleşimi yoluyla Almanya’ya yerleşti. Ancak kalıcı olmanın eşit eğitim, konut ve sağlık hizmetlerine erişim anlamına gelmediği gözlemleniyor. Göçmenler, toplumsal sınıflarda genellikle alt sınıflarda kalmaya mahkûm ediliyor. 2000’li yılların başından itibaren, AB içindeki serbest dolaşım politikaları sayesinde Polonya ve Romanya gibi ülkelere ait işçiler, Almanya’nın iş gücü ihtiyacını karşıladı.

2015’teki mülteci kriziyle birlikte, Suriyeli ve Afgan mülteciler gibi yeni göçmen grupları, entegrasyon politikalarını yeniden şekillendirdi. Ancak bu politikalar çoğunlukla kültürel asimilasyon ve ekonomik entegrasyon hedeflerine odaklanarak, sosyal eşitsizlik ve ayrımcılığı yeterince ele almadı.

Eğitim ve Sınıfsal Ayrışma

Almanya’nın üç kademeli eğitim sistemi (Gymnasium, Realschule, Hauptschule), öğrencileri akademik başarılarına göre ayırıyor. İstatistiklere göre, göçmen kökenli öğrenciler genellikle Hauptschule veya Realschule’ye yönlendirilirken, Gymnasium’a kabul oranları oldukça düşük kalıyor. Bu ayrılma, öğrencilerin gelecekteki mesleki ve sosyal konumlarını belirliyor. Hauptschule gibi daha düşük nitelikli okullara yönlendirilen öğrenciler, kaliteli eğitim ve kariyer fırsatlarından mahrum kalıyor.

OECD PISA (2022) sonuçları, göçmen kökenli öğrencilerin okuryazarlık ve matematik alanlarında yerli öğrencilerin gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. Bu durum çoğu zaman bireysel eksikliklere atfedilse de, asıl sebep sosyal sermaye eksikliği, dil engelleri ve ayrımcı yönlendirme pratikleri olarak öne çıkıyor.

Entegrasyonun Kültürel İkilemi

Almanya’nın entegrasyon politikaları, göçmenlerin Alman toplumuna uyum sağlamasını hedefliyor; ancak bu süreçte uyumun şekli ve koşulları egemen kültür tarafından belirleniyor. Entegrasyon kavramı, daha çok "uyum" üzerinden şekilleniyor. Almancı değerlerin benimsenmesi, göçmenlerin sosyal kabulü için bir şart haline geliyor. Gramsci’nin hegemonya teorisi bağlamında, bu durum, egemen sınıfın değerlerinin içselleştirilmesi için bir ideolojik tahakküm yaratıyor.

İlgili Haber  Koruma Personeli Zorlu Eğitimlerle Saha Görevine Hazırlanıyor.

Entegrasyon kursları, göçmenlere sadece dil öğretmekle kalmıyor; aynı zamanda Alman değerleri, hukuk sistemi ve sosyal normlar hakkında bilgi sağlıyor. Ancak bu kurslar, göçmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarına etkili çözümler sunmaktan uzak. Göçmenler, sistem içinde ekonomik anlamda dışarı itilerek iş gücünün ucuz ve esnek bir parçası haline geliyor.

Örgütlenme ve Alternatif Çözümler

Göçmen kökenli topluluklar, yapılandırılmış ayrımcılığa karşı çeşitli dayanışma pratikleri geliştiriyor. Sendikalar, öğrenci inisiyatifleri, kültürel dayanışma dernekleri ve mahalle örgütlenmeleri, eğitim alanındaki eşitsizliklere karşı yapılacak mücadeleler için önemli mekanizmalar sunuyor.

Alternatif eğitim girişimleri, göçmen çocuklarının akademik başarılarını desteklemek için çözüm yolları sunuyor. Bunun yanı sıra, hafta sonu destek kursları ve ana dilde eğitim programları, genç göçmenlerin eğitim süreçlerini güçlendiriyor.

Yeni Bir Eğitim Modeli İçin İhtiyaç

Almanya’daki mevcut eğitim politikaları, Marksist bir analizle değerlendirildiğinde, kapitalist üretim ilişkilerinin yeniden üretiminde kritik bir role sahip. Göçmenler, sistemdeki sınıfsal farkları pekiştirirken, karşılaştıkları yapısal engeller sosyal hareketliliği kısıtlıyor.

Eğitimde daha adil ve kapsayıcı bir sistem için, kültürel entegrasyonun ötesine geçilmesi gerekiyor. Ekonomik adaletin sağlanması, ayrımcılıkla etkin bir şekilde mücadele edilmesi ve eşit haklara dayanan bir yaklaşım benimsenmesi, gerçek eşitlikçi bir toplum için gereklilik arz ediyor.

Sonuç olarak, eğitim sistemi, öğretmen atamaları, sınav takvimleri ve müfredat değişiklikleri gibi unsurlar üzerinde daha fazla durulması gereken bir alan. Bu alanda sağlanacak iyileştirmeler, göçmenlerin topluma entegre olmasını kolaylaştırabilir ve adil bir eğitim ortamının oluşturulmasına katkı sağlayabilir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Sona Erdi: Öğrenciler Yaz Tatiline Girdi
Sıradaki Haber Eğitim Yılı Tamamlanıyor: Öğretmen Atamaları, Sınav Takvimi ve Yeni Müfredat!