Gen Z’nin Yiyecek Teslimat Uygulamalarındaki Artan Harcamaları

Pandemi Döneminde Yükselen Harcamalar

Kanchi Uttamchandani, Toronto merkezli bir kadın sivil toplum kuruluşunun yöneticisi, pandemi sırasında artan kredi kartı faturalarıyla karşılaştı. 28 yaşındaki Uttamchandani, bu dönemde kendini teselli etmek için yiyeceklere yöneldi. “Çok depresif bir dönemdi,” diyor. “Yiyecek, benim için bir rahatlama kaynağı haline geldi.”

Evde kalıp uzaktan çalışmaya başladığında, yerel işletmeleri destekleme bahanesiyle Uber Eats üzerinden sıkça sipariş vermeye başladı. “Bu uygulama, sanki bir alışveriş yapıyormuşum gibi hissettiriyordu,” diyor. Ancak, “sinsi” promosyonlar ve bildirimler sayesinde sipariş verme alışkanlığı hızla arttı. “Brunch, pizza, makarna derken, bir anda büyük kredi kartı faturalarıyla karşılaştım,” diye ekliyor.

Uttamchandani, o yıl yiyecek teslimatına yaklaşık 10.000 dolar harcadığını tahmin ediyor.

Gen Z’nin Yiyecek Teslimat Uygulamalarına Yönelimi

Deliverect’in 2024 verilerine göre, Gen Z’nin Uber Eats ve DoorDash gibi üçüncü taraf teslimat uygulamalarını kullanma oranı %65’e ulaşıyor. Bu trend, yıllardır devam eden bir gelişim sürecinin parçası. UNiDAYS’in 2017 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma, Gen Z’nin %78’inin harcanabilir gelirlerinin büyük bir kısmını restoran teslimatlarına harcadığını ortaya koydu.

Genel olarak, bir Gen Z hanehalkı, yiyecek teslimatına ayda ortalama 210 dolar harcıyor. Bu, yüksek konut maliyetleri, zayıf iş piyasası ve belirsiz ekonomik koşullar altında tasarruf yapmaya çalışan bir nesil için önemli bir miktar.

Yiyecek Siparişinin Etkileri ve Çözüm Yolları

Uttamchandani, sonunda yemek pişirmeye ilgi duymaya başladı ve bu sayede Uber Eats bağımlılığını kırdı. “Yemek pişirmek benim yeni hobim oldu,” diyor. “Sipariş vermeyi azalttığınızda, tasarruf yapmanın mümkün olduğunu anlıyorsunuz.”

Sosyal medyanın etkisi de Gen Z arasında belirgin. 2024 verilerine göre, Gen Z’nin %77’si sosyal medyada gördükleri yiyecekleri satın aldıklarını belirtiyor. Calgary merkezli Money Mentors’ın CEO’su Stacy Yanchuk Oleksy, “Gen Z, kredi inşa etmeye çalışırken, borçlarla başa çıkmaya çalışıyor ve sosyal medyada gördükleri hayat standartlarını yakalamaya çalışıyor,” diyor.

Toronto merkezli finansal danışman Ingrid Kucera, yiyecek teslimat uygulamalarını haftada bir kullandığını belirtiyor. “Market alışverişi yapmak ve yemek planlamak yerine telefonuma dokunmak çok daha kolay,” diyor. Arkadaşları arasında yıllık 10.000 dolarlık harcama yapmak yaygın.

Ekonomik Belirsizlik ve Yiyecek Harcamaları

Finansal terapist Aseel Elbaba, yiyecek siparişinin bir başa çıkma mekanizması haline geldiğini vurguluyor. “Yüksek stresle başa çıkmak için bu, toplumun değer sisteminin bir parçası haline geliyor,” diyor.

Kucera, “Eğer sürekli dışarıdan sipariş vermek, tasarruf etmenizi engelliyorsa, bu finansal açıdan zararlı hale gelir,” diyor. Müşterilerine gelirlerinin %20’sini tasarruf etmelerini öneriyor. Ayrıca, yemek teslimatı için hediye kartları kullanmanın da faydalı olabileceğini belirtiyor.

Sonuç

Gen Z’nin yiyecek teslimat uygulamalarına olan bağımlılığı, yalnızca bir tüketim alışkanlığı değil, aynı zamanda ekonomik belirsizlik ve sosyal medya etkisiyle şekillenen bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Bu durum, gençlerin finansal geleceklerini tehdit eden bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, bilinçli harcama ve tasarruf yöntemleriyle bu alışkanlıkların üstesinden gelmek mümkün. Gençlerin, sağlıklı bir yaşam tarzı ve finansal istikrar arasında bir denge kurmaları, gelecekteki başarıları için kritik öneme sahip.