Gazze’de Savaşın Gölgelerinde: Spor Kulübü Çocuklara Umut Oluyor
İsrail Ordusunun Saldırıları ve Spor Camiasına Etkisi
Savaşın yıpratıcı etkileri, Gazze Şeridi’nde yalnızca insan hayatını etkilemekle kalmadı; spor, ekoloji ve eğitim alanlarına da derin yaralar açtı. İsrail ordusunun yürüttüğü saldırılarda, 894 Filistinli sporcu hayatını kaybetti ve 292 spor tesisi, stadyum ve spor salonu kullanılamaz hale geldi. Bu durum, Filistin halkı üzerinde büyük bir travma yaratarak, zihinlerde ve bedenlerde derin izler bıraktı.
Savaşın Çocuklar Üzerindeki İzleri
Filistin’deki çocuklar, savaşın yarattığı aşırı uyarılmışlık durumu ile başa çıkmak için spora yöneliyor. Sporun, bireylerin ruhsal ve bedensel travmalarını tedavi etme gücünü bilen sporcular, çocukların kendilerine olan güvenlerini tazeleme amacıyla harekete geçti.
Meştel Spor Kulübü’nde Yeniden Başlama Çabaları
İsrail’in saldırıları sonucunda büyük hasar gören Meştel Spor Kulübü’ne, ateşkesin ardından yeniden hayat verme çabası başladı. Kulüp müdürü Hasan er-Rai, yıkık dökük kulüpleri için "Evet yapabiliriz" sloganıyla çalışmalara başladıklarını ve gençlere yeniden savunma sporlarını öğretmeye başladıklarını ifade etti.
Rai, "Önceliğimiz çadırlarda yaşayan çocuklar oldu. Sporla onların psikolojilerini iyileştirmeye çalışıyoruz. Savunma sporları, çocuklara kendilerini güçlü hissettiriyor ve bu sayede topluma uyum sağlamalarına yardımcı oluyor," dedi.
Sporla İyileşme Programı ile Gelecek İçin Umut
Rai, başlattıkları "sporla iyileşme programı" sayesinde 200 çocuğa ulaştıklarını ve ücretsiz spor eğitimleri vermeye başladıklarını belirtti. "Amacımız, Filistin bayrağını dalgalandıracak şampiyon sporcular yetiştirmek," diyerek, geleceğin temellerini atacaklarını vurguladı.
Zorluklara Rağmen Süreklilik
Yaklaşık 5 yıl boyunca kulüpte eğitim alan ve şu anda yardımcı antrenör olarak görev yapan Merve el-Halebi, saldırılar nedeniyle 2 yıl boyunca antrenman yapamadıklarını ifade etti. Şimdi, mevcut kısıtlı imkanlarla çocuklara eğitim vermeye çalışıyorlar.
Kulübün yeni üyelerinden 15 yaşındaki Hanin Fura ise, çadır kentte yaşadığını ve kendisini savunabilmek için bu eğitimi almaya karar verdiğini belirtti.
Sonuç değerlendirmesi
Bu tür haberler, sadece sporun fiziksel ve zihinsel iyileştirici gücünü değil, aynı zamanda toplumların bu süreçte nasıl kenetlendiğini ve birlikte mücadele ettiğini de gözler önüne seriyor. Gazze’deki spor kulüpleri, savaşın yarattığı tahribatın üstesinden gelmeye çalışarak, gençlerin umudunu yeşertiyor. Umuyorum ki, gelecekte barış dolu günler görürüz ve bu çocuklar, spor aracılığıyla hem kendilerini hem de toplumu inşa etmeye devam ederler.

