Trans Kadınların Olimpiyatlarda Yarışmasına Yasak Geliyor
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nden Radikal Değişiklik
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), trans kadın sporcuların kadın kategorilerinde yarışmalarını yasaklamaya yönelik araştırmalarını hızlandırıyor. Bilimsel incelemeler sonucunda, 2025 yılı başında yeni politikanın duyurulması ve 2028 Los Angeles Olimpiyatları’ndan önce yürürlüğe girmesi bekleniyor. Mevcut kurallar, belirli testosteron seviyelerinin altına düşen trans kadın sporculara yarışma izni veriyor; ancak nihai karar branş federasyonlarına bırakılmış durumda.
Yeni Yaklaşım ve Bilimsel Veriler
IOC’nin yeni başkanı Kirsty Coventry döneminde, bu mevcut durumun değişmesi öngörülüyor. IOC’nin tıbbi ve bilimsel direktörü Dr. Jane Thornton, geçtiğimiz hafta düzenlenen bir toplantıda, "Testosteron seviyeleri düşürülse bile erkek doğumlu sporcuların fiziksel avantajları devam ediyor" diyerek önemli bir noktayı vurguladı. Bu bilimsel sunumun, komite üyeleri tarafından çoğunlukla olumlu karşılandığı ifade ediliyor.
"Cinsel Gelişim Farklılıkları" Olan Sporculara Dikkat
Yeni düzenleme, yalnızca trans kadın sporcuları değil, aynı zamanda doğuştan kadın olarak yetiştirilip erkek kromozomlarına ve testosteron düzeylerine sahip olan “cinsel gelişim farklılıkları (DSD)” bulunan sporcuları da kapsayacak. Bu karar, Paris 2024 Olimpiyatları’nda yaşanan cinsiyet tartışmalarının ardından geldi.
Branşların Durumu ve Gelecek Adımlar
Bazı spor disiplinleri, atletizm ve yüzme gibi, mevcut durumda erkek ergenliğinden geçmiş bireylerin kadın kategorisinde yarışmasına izin vermiyor. Ancak futbol gibi bazı diğer branşlarda bu tür bir yasak henüz bulunmuyor. Coventry, haziran ayında yaptığı bir açıklamada, “Kadın kategorisinin korunmasına önem vermeliyiz. Bu, bilimsel veriler ışığında ve uluslararası federasyonlarla işbirliği içinde yapılmalıdır” ifadesini kullanmıştı.
Hukuki Süreç ve Uyum
Yeni düzenlemenin, ABD Başkanı Donald Trump’ın trans kadınların kadın kategorilerinde yarışmasına yönelik yasaklayıcı kararnamesiyle de uyumlu olacağı düşünülüyor. Trump, bu durumun aksine, ABD’nin “trans sporculara vize vermeyeceğini” belirtmişti.
Sonuç: Yeni Politikanın Etkileri Üzerine Değerlendirme
IOC’nin bu yeni politikası, spor dünyasında önemli değişimlere yol açabilir. Hem bilimsel verilere dayalı yaklaşımlar hem de etik tartışmalar, olimpiyat sporcularının haklarına dair geniş bir tartışma alanı açmaktadır. Sporun adil ve eşit bir şekilde sunulması için atılacak bu adımlar, ilerleyen süreçte cinsiyet ve spor ilişkisini daha da derinlemesine sorgulatacaktır. Duygusal ve etik boyutları bir arada değerlendirmek, sporun özü olan rekabet ve eşitlik ilkesini koruma açısından son derece önemli olacaktır.

