Enflasyon: AB-ABD Ticaret Anlaşmasının Ekonomik Yansımaları
Avrupa Birliği ve ABD Arasındaki Ticaret Anlaşması
28 Temmuz 2025’te, Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında yapılan ticaret anlaşması, ekonomik dengeleri sarsma potansiyeline sahip bir gelişme olarak öne çıkıyor. Çoğu AB üyesi, bu anlaşmanın eşitsiz olduğuna inanmakla birlikte, ekonomik bir ticaret savaşından kaçınma amacıyla bu adımın gerekli olduğunu kabul ediyor.
Fransa’nın Tepkisi
Fransa, Avrupa Birliği ve ABD arasındaki yeni ticaret anlaşmasını bir "teslimiyet" olarak adlandırdı. Fransa Başbakanı Francois Bayrou, anlaşmanın özgür halkların ittifakının boyun eğdiğini ifade ederek sosyal medyada bu durumu eleştirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise bu meselede herhangi bir açıklamada bulunmamayı tercih etti.
Anlaşmanın Ekonomik Etkileri
Tarife Yapısı ve Sektörel Koruma
Ticaretin önemli bir kısmını elinde bulunduran iki ekonomi arasında yapılan bu çerçeve anlaşma, ABD’nin çoğu AB malına %15 ithalat tarifesi uygulamasına izin veriyor. Bu oran, başlangıçta ABD tarafından tehdit edilen oranın yarısı olsa da, Avrupa’nın beklentilerini büyük ölçüde aşıyor. Özellikle otomotiv ve sağlık gibi kritik sektörler bu yeni tarife düzenlemesinden etkilenmiş durumda.
İki Ekonomi Arasındaki Denge
ABD Başkanı Donald Trump, bu anlaşmayı överek, "şimdiye kadar yapılmış en büyük anlaşma" olarak nitelendirdi. Ancak Fransa’nın sert tepkisi, AB’nin ticaret diplomasisindeki zorlukları gözler önüne seriyor. AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, %30’luk gümrük tarifesinin "çok daha kötü" olacağını vurgulayarak, mevcut anlaşmanın en iyi şartlarla elde edildiğini belirtti.
Üye Ülkeler ve Anlaşmanın Geleceği
AB üye devletleri, anlaşmanın istikrar sağladığını kabul etseler de, Fransa’nın itirazlarının bu çerçeve anlaşmayı etkileyebilme ihtimali endişe yaratıyor. Anlaşmanın kesinleşmesi için EU başkentlerinin onayını gerektireceği öngörülüyor.
Uzun Vadeli Yatırım Stratejileri
Öngörülen 750 milyar dolarlık enerji alım taahhüdü, Almanya’nın özellikle çelik sektörü için daha fazla müzakere çağrısı yapması gibi zorluklarla karşı karşıya. ABD’nin LNG üretim kapasitesinin artmasının beklenmesi, Avrupa’nın enerji ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacağı anlamına geliyor.
Sonuç: Ekonomik Belirsizlik ve Fırsatlar
Bu gelişmeler, Avrupa’nın ekonomik istikrarını tehlikeye atabilirken, piyasalarda farklı dalgalanmalara neden olabilir. Özellikle petrol fiyatlarının yükselmesi, SPI ve döviz kurları üzerinde etki yaratabilir. Ekonomik dalgalanmalar karşısında birçok firma, belirsizliklerin giderilmesini bekliyor.
Sonuç olarak, bu ticaret anlaşması, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle Avrupa ve ABD arasındaki ekonomik ilişkileri derinlemesine etkileyebilir. Ekonomi çevreleri, görüşmelerin ve müzakerelerin kesintisiz devam etmesinin, istikrarı sağlayacak temel faktör olduğunu vurguluyor. Anlaşmanın nihai şekli, Avrupa’nın ekonomik geleceğini belirleyecektir.