İkinci 500 Sanayi Şirketinin Faiz Hassasiyeti Artıyor
Türkiye Sanayi Sektöründe Büyüme ve Faiz Oranları
İstanbul Sanayi Odası (İSO), 1968 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerine yönelik yıllık araştırmalar gerçekleştirmektedir. 1981 yılından itibaren yayımlanan İSO 500 raporları, Türkiye’nin ekonomik büyümesi ile sanayi sektörünün büyümesi arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermektedir. Ancak, 2018 yılından itibaren bu ilişki belirgin bir kopma sürecine girmiştir. Pandemi sonrası dönemi hariç tutarsak, 2018-2025 döneminde sanayi sektöründeki yıllık büyüme oranları Türkiye’nin genel büyüme oranının altında kalmıştır.
İnşaattaki Büyüme ve Diğer Sektörler
Sanayi sektöründeki çeyreklik büyüme oranları, 2024’ün ikinci çeyreğinde %1,50, üçüncü çeyreğinde -%2,15, dördüncü çeyreğinde %1,44, 2025’in ilk çeyreğinde ise -%1,82 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Bu süreçte hizmetler sektörü %1,31 ile %3,52 arasında büyüme kaydederken, inşaat sektörü %6,26 ile %11,11 aralığında yüksek büyüme oranlarına ulaşmıştır. Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörü de benzer bir büyüme trendi sergilemiştir.
Özetle, sanayi sektöründeki büyüme oranları, diğer ana sektörlere kıyasla daha düşük bir seyir izlemektedir.
İkinci 500 Şirketin Finansal Göstergeleri
Bu hafta açıklanan İSO İkinci 500 raporu, ilk 500 şirketle benzer bir tablo sunmaktadır. Şirketlerin üretimden satışlarındaki yıllık değişim, İSO Birinci 500 raporunda %36,3 olarak belirtilirken, İkinci 500’de bu oran %41 seviyesindedir. İkinci 500 şirketin ihracat performansı da önemli bir yer tutmaktadır; 15,9 milyar dolarlık ihracat, Türkiye’nin toplam ihracatından %6,1 pay almaktadır.
Finansman Giderleri ve Kârlılık Sorunları
Finansman giderlerinde dikkate değer bir artış gözlemlenmektedir. Önceki yıllara göre, İSO Birinci 500 şirketin finansman giderlerindeki yıllık değişim %16 seviyesindeyken, ikinci 500 şirketlerde bu oran %45,4’e çıkmıştır. Küçük sanayi şirketlerinin, büyük firmalara göre daha yüksek finansman maliyetleriyle karşı karşıya kalmasına, teminat eksiklikleri de eklenmektedir. 2024 yılı itibarıyla kârda yaşanan değişim de endişe vericidir; İSO Birinci 500 şirketinin kârı -%58,5 düşerken, İkinci 500 şirketlerde -%63,8 seviyelerine ulaşmıştır.
Kısa Vadeli Faiz Hassasiyeti
Kısa vadeli ticari borçların toplam borçlara oranı, İSO Birinci 500 şirketlerinde %48,5 iken, İkinci 500 şirketlerinde %57,4’tür. Bu oranlar, ikinci 500 sanayi şirketlerinin kısa vadeli faiz hassasiyetinin, birinci 500 şirketlerden daha yüksek olduğunu göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz’da yapacağı toplantıda faiz oranlarında beklenen düşüş, ancak borçların etkisini Ağustos ayında göstermeye başlayacaktır.
TCMB’nin yılsonuna kadar mevcut %46 seviyesindeki gösterge faizini %36’ya kadar düşürmesi beklenmektedir. Ancak mevcut faiz yüklerinin yılın son çeyreğine kadar etkisini sürdüreceği görünmektedir.
Sonuç
İkinci 500 sanayi şirketlerindeki faiz hassasiyeti, artan finansman giderleri ve kârlılık sorunları ile birlikte, Türkiye sanayi sektörünün dengeli bir büyüme potansiyeline ulaşma hedefini tehlikeye atmaktadır. Sektördeki tırmanan maliyetler, küçük sanayi şirketlerini daha da zor bir duruma sokmaktadır. Bu nedenle, önümüzdeki süreçte yatırımcıların ve uzmanların bu durumu dikkatle takip etmesi önem kazanmaktadır.