Siber Güvenlikte Veri Egemenliği: Türkiye’nin DT Cloud Çözümü
Siber Tehditler Artıyor, Kurumlar Tehlikede
Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, büyük kuruluşların %54’ü siber dayanıklılığın önündeki en büyük engeli tedarik zinciri kırılganlıkları olarak tanımlıyor. Dijitalleşen çağda, özellikle siber saldırılar konusunda riskler derinleşiyor. Türkiye’nin yerli bulutu DT Cloud, bu zorluğa yanıt verirken "veri egemenliği" ilkesini merkezine alıyor. Günümüzde siber tehditlerin karmaşıklığı, kredi kartı bilgilerinden kimlik verilerine kadar uzanarak bireyleri ve kurumları etkiliyor. Özellikle yapay zeka destekli tehditler, dijital güven algısını tehdit ediyor.
Siber Riskler Değişiyor, Ama Azalmıyor
IBM’in Cost of a Data Breach 2025 Raporu’na göre, bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,44 milyon dolar olarak belirlenmiş durumda. Uzmanlar, bu düşüşün yüksek siber dayanıklılığa sahip büyük kuruluşların artan yatırımlarından kaynaklandığını, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin daha fazla risk altında olduğunu belirtiyor. Siber güvenlik liderlerinin %71’i, bu ölçeklerdeki firmaların artık siber tehditlerin karmaşıklığını yönetmekte zorluk çekeceğini düşünüyor. Yapay zeka destekli saldırıların sıklaşması, kurumların güvenlik açıklarını daha da belirgin hale getiriyor.
Dijital Tedarik Zincirinde Kontrol Eksikliği
WEF Küresel Siber Güvenlik Görünümü 2025 Raporu, kurumların %60’ının artık siber stratejilerini jeopolitik risklere göre yeniden şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Farklı ülke yasalarına tabi verilerin hareketi, her kontrol kaybı noktasında potansiyel zafiyetler oluşturuyor. Bir ülkenin dijital altyapısı, kritik tedarik zinciri konumuna gelmişken, bu zincirin halkaları üzerindeki kontrol kaybı yeni nesil güvenlik krizlerini doğuruyor.
Veri Egemenliği: Siber Güvenliğin Temeli
Dijital güvenliğin sadece yazılım veya güvenlik protokolleriyle değil, aynı zamanda veri egemenliği ilkesiyle sağlanabileceği anlaşılıyor. Bu ilke, bireylerin ve kurumların kendi dijital kaderleri üzerinde söz sahibi olmasını sağlıyor. Verilerin hangi hukuki çerçevede yönetildiği, kontrol kaybı riskini minimize ederek en kalıcı güvenceyi oluşturuyor.
DT Cloud’un Yenilikçi Yaklaşımı
DT Cloud, veri egemenliği prensibini sadece fiziksel veri konumu olarak değil, bütüncül bir güvenlik mimarisi olarak ele alıyor. Şirket, Ar-Ge çalışmaları sonucunda müşterilerine esnek çözümler sunarken, bu yaklaşım üç farklı modelle hayata geçiriliyor:
Merkezi Bulut
Yüksek güvenlik ve regülasyon uyumu arayan kuruluşlar için geliştirilen bu modelde, veriler, Türkiye’nin çeşitli coğrafi bölgelerindeki güvenli veri merkezlerinde en az üç kopya halinde saklanıyor. Bu yapı yüksek erişilebilirlik ve yerel mevzuat uyumunu sağlıyor.
Yerinde Bulut (On-Premises Cloud)
Savunma, kamu veya finans gibi kritik sektörler için tasarlanmış bu model, mutlak veri kontrolünü mümkün kılıyor. Yalnızca lokasyon bazında değil, fiziksel güvenlik çemberi içinde de veri egemenliğini sağlıyor.
Topluluk Bulutu (Community Cloud)
Fintek gibi ortak regülasyonlara tabi sektörler için geliştirilen bu model, özel bulutun güvenliği ile paylaşımlı altyapının maliyet avantajını bir araya getiriyor. Böylece kurumlar, kolektif bir dijital egemenlik alanı oluşturabiliyor.
Bu modeller, 7/24 aktif olarak çalışan Siber Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) tarafından proaktif biçimde izleniyor ve Türkiye’nin hassas regülasyonlarına tam uyum sağlayacak şekilde yönetiliyor.
Sonuç
Dijital güvenliğin sağlanmasında veri kontrolünün önemi giderek artıyor. DT Cloud CTO’su Yusuf Önder Us, bu konuda şunları vurguladı: “Dijital güvenlik, artık yalnızca bir teknoloji katmanı değil; verinin nerede, hangi regülasyonlara tabi olduğunu bilmekle başlar.” Bu yaklaşım, firmaların güvenli çözümlerle birlikte kendi verilerinin kontrolü üzerinde tam hakimiyet sağlamalarına olanak tanıyor.
Finans dünyasında, siber güvenlik riskleri ve çözümleri, yatırım kararlarını doğrudan etkileyebilecek haller alıyor. DT Cloud’un sunduğu veri egemenliği prensibi, dijital dünyada güvenlik anlayışını köklü bir şekilde değiştirmek için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.