Faiz İndirimleri ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri
Merkez Bankası’nın Faiz İndirim Süreci
Son dönemde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 300 baz puan düşürerek %43’e çekti. Bu, reel sektörde kısa bir umut yaratmış olsa da, ticari kredi faizlerinde beklenen değişiklikler gerçekleşmedi. Mevduat faizlerinin %50 seviyelerinden %43’e gerilediği gözlemlenirken, ihtiyaç kredisi faizlerinde de 143 baz puanlık bir düşüşle %63.74 seviyesine indi. Ancak ticari kredi faizleri, kamu bankalarında %55 ve özel bankalarda %60 seviyelerinde kalmaya devam ediyor.
Ticari Kredi Faizlerinin Sınırlı Düşüşü
Merkez Bankası’nın haftalık verilerine göre, 1 Ağustos ile biten haftada TL ticari kredi faiz oranları %52.86’dan %52.48’e düştü. Ancak mevduat faizlerinde daha belirgin azalmalar gözlemlendi; 3 aya kadar vadelerde ortalama faiz oranları 54.97’den 52.56’ya geriledi. Ekonomik analistler, ticari kredi faizlerinde kayda değer bir düşüş sağlanabilmesi için yalnızca Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin yeterli olmadığını vurguluyor. Enflasyon beklentilerinin gerilemesi, kredi arzını kısıtlayan düzenlemelerin esnetilmesi ve kapsamlı kredi garanti fonu gibi destek mekanizmalarının devreye girmesi gerektiği belirtiliyor.
Sorunlu Kredilerdeki Artış
Fitch’in Değerlendirmesi
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, yüksek TL faiz oranları ve yavaşlayan ekonomik büyüme koşullarında takipteki kredi girişlerinin arttığını ve bankaların ortalama sorunlu krediler (NPL) oranının yükseldiğini ifade etti. Fitch, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından piyasalarda dalgalanma yaşandığını, süregelen oynaklık veya politika değişikliklerinin dezenflasyon sürecini etkileyebileceğini ve lira üzerindeki baskıyı artırabileceğini belirtti.
Sonuç ve Değerlendirme
Sonuç itibarıyla, TCMB’nin faiz indirimleri reel sektöre ani bir rahatlama getirmiş olsa da, ticari kredi faizlerindeki duraksama sürüyor. Enflasyon ve ekonomik belirsizlikler bu sürecin önünde engel teşkil ediyor. Ekonomik toparlanmanın sağlanabilmesi için piyasa dinamiklerinin dikkatle izlenmesi ve uygun destek mekanizmalarının devreye alınması gerekiyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve istikrar için stratejik önlemler alınması kaçınılmaz görünüyor.