İkinci El Alışverişte Sürdürülebilirlik Etkisi: Türkiye’de Trendler Değişiyor
Türkiye’de İkinci El Alışverişte Artış
Sahibinden.com, KONDA Araştırma iş birliği ile gerçekleştirdiği "İkinci El Alışverişte Sürdürülebilirlik Etkisi" adlı araştırmayı yayımladı. Araştırmaya göre, Türkiye’de katılımcıların %45’i son bir yıl içinde ikinci el ürün almayı tercih etti. 28 ilde 2700 kişi ile yapılan bu çalışma, Türk toplumunun giderek artan bir şekilde ikinci el alışverişe yöneldiğini gösteriyor.
Alışveriş Davranışındaki Değişim
Araştırmanın sonuçları, kıyafet, mobilya, cep telefonları ve beyaz eşyalar gibi farklı kategorilerde alışveriş yapanların oranının %45’e ulaştığını ortaya koyuyor. Bu durum, ikinci el alışverişinin sadece ekonomik bir seçenek değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal bir tercih haline geldiğini de vurguluyor.
Sosyal Algılardaki Dönüşüm
Türkiye’deki ikinci el alışverişe yönelik algılar giderek pozitif bir yönelime dönüşüyor. Araştırmaya göre, "İkinci el düşük statü göstergesidir" diyenlerin oranı %10 ile sınırlı kalırken, ikinci el ürün kullananlara yönelik daha olumlu ifadeler sıkça kullanılmaya başlandı. Bu değişim, ikinci el alışverişin toplumsal kabulünü pekiştiriyor ve bilinçli tüketimin artışını destekliyor.
Genç Tüketicilerin Rolü
Özellikle genç ve eğitimli bireylerin ikinci el alışverişte daha aktif olduğunu söyleyebiliriz. Bu grup, israfı azaltma ve çevresel etkileri minimize etme konusuna oldukça duyarlı. Araştırma sonuçları, Türkiye’de sürdürülebilirlik bilincinin %61, karbon ayak izi farkındalığının ise %40 seviyesine ulaştığını gösteriyor. Dijitalleşme, güvenilir ödeme yöntemleri ve kullanıcı doğrulama süreçleri ile ikinci el alışverişin yaygınlaşmasına olanak tanıyor.
Pazarın Dinamikleri
Araştırma, ikinci el ürünlerin en çok elektronik kategorilerinde yoğunlaştığını; cep telefonları ve aksesuarlarının toplam pazarın %54’ünü oluşturduğunu ifade ediyor. Cinsiyete göre tercihlerde farklılık gözlemleniyor; kadınların anne-bebek, giyim ve mobilya-kategorilerine yönelirken, erkekler elektronik ürünlere daha fazla ilgi gösteriyor.
İkinci El Eşyaların Evlerdeki Yeri
Türkiye’deki hanelerin %46’sında ikinci el ürün bulunuyor. Bu ürünler arasında en yaygın olanları elektronik (%43), mobilya (%38) ve giyim-ayakkabı (%36) kategorileridir. Araştırmanın verileri, ikinci el giyimde kullanım oranlarının giderek arttığını da gösteriyor.
Ekonomik ve Duygusal Sebepler
Araştırma, ikinci el döngüsünün yalnızca ekonomik nedenlerle değil, duygusal tercihlerle de şekillendiğini ortaya koyuyor. Örneğin, anne-bebek ürünlerinde bağış oranı %72’ye kadar yükselebiliyor. Elektronik ürünlerde ise satış oranı %40 altındadır. Bu veriler, tüketicilerin bazı ürünlerde duygusal bir bağ kurduğunu, bazı ürünlerin ise kendiliğinden alışveriş davranışı haline geldiğini gösteriyor.
Alışveriş Kanallarındaki Geçişkenlik
Yaşa göre alışveriş tercihinin belirgin bir biçimde ayrıştığı bulunuyor. Online alışveriş yapanların oranı %8, geleneksel kanalı tercih edenlerin oranı %19. Her iki kanalı kullananların oranı ise %16 olarak tespit edilmiştir. Genç, eğitimli ve büyükşehirlerde yaşayan bireyler online alışverişi benimserken, geleneksel yöntemleri tercih edenler çoğunlukla 45 yaş üzerindeki tüketicilerden oluşuyor.
Sürdürülebilir Yaşam Kültürü
Sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, bu araştırmanın Türkiye’deki değişimi açık biçimde ortaya koyduğunu belirtti. "İkinci el alışveriş artık toplumda yerleşik bir davranış haline geldi," diyen Ertaş, döngüsel ekonomi yaklaşımının aldığı karşılığın önemine işaret etti.
Toplumsal Algı ve Gelecek
KONDA Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem, Türkiye’de ikinci el alışverişin artık yalnızca bir alternatif olmadığını, bilinçli tüketim ve çevre duyarlılığının birleştiği yeni bir akışa dönüştüğünü belirtti. Özellikle genç ve eğitimli kesimde ikinci el alışverişi normalleşmiş bir davranış haline getiriyor.
Bu araştırma, Türkiye’nin ikinci el piyasasındaki dönüşümünü ortaya koyarken aynı zamanda sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının bir yansıması olduğunu da gösteriyor. Çevresel kaygılara ve ekonomik koşullara duyarlılığın artması, tüketim alışkanlıklarını köklü bir biçimde dönüştürüyor. Gelecekte ikinci el alışverişin daha da yaygınlaşacağını öngörmek yanlış olmaz; bu durum, finansal ve çevresel faydaların bir arada yaşandığı bir yaşam biçimi haline dönüşüyor.

