Kamu ve Özel Okullar Arasındaki Eğitim Eşitsizliği Alevleniyor
Eğitimde Sınıfsal Uçurumun Yüzde Yüzü
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerine göre, Türkiye’de eğitimdeki sınıfsal ayrım giderek derinleşiyor. 2024-2025 örgün eğitim istatistikleri, kamuda bulunan okullarda sınıf mevcutlarının ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının, özel okullara göre neredeyse iki kat fazlası olduğunu gösteriyor. Bakan Yusuf Tekin’in de belirttiği gibi, bazı okullarda sınıf mevcutları 37-38 kişiye kadar çıkıyor.
Kamu Okullarında Kalabalık, Özel Okullarda Rahat Sınıflar
Rapora göre, kamu ilkokullarında sınıf başına ortalama 21.9 öğrenci düşerken, özel ilkokullarda bu sayı yalnızca 11. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı kamuda 18.9, özelde ise 8.6 olarak belirlendi. Ortaokullarda da durum farklı değil; kamu okullarında sınıf başına düşen öğrenci sayısı 27.6 iken, özel okullarda bu oran 12.3. Bakan’ın itirafının yanı sıra, birçok kamu okulunda sınıf mevcutları 40’a kadar çıkmış durumda.
Kalabalık Sınıflar Başarıyı Olumsuz Etkiliyor
Eğitim Uzmanı Ali Taştan, konu hakkında yaptığı değerlendirmede "Okulları eşitlemeden çocukları eşitleyemezsiniz" dedi. Kalabalık sınıflarda eğitim kalitesinin yanı sıra başarı ortalamalarının da düştüğünü belirten Taştan, "Kalabalık sınıflar öğretmenlerin öğrencilere yeterince zaman ayıramamasına neden oluyor" ifadelerini kullandı. Öğrencilerin öğrenme deneyimlerinin olumsuz etkilenmemesi için sınıf mevcutlarının mutlaka azaltılması gerektiğini vurguladı.
Yoksulluğun Eğitimdeki Mirası
Ali Taştan, devlet okullarının artık yalnızca diplomaya ulaşmak için tercih edildiğini belirtiyor. “Nitelikli eğitim veren devlet okulu bulmak çok zor. Yoksul ailelerin çocukları ise iyi üniversitelere giremiyor. Bu sistem, toplumda kalıcı sınıfsal farklılıklar yaratıyor,” dedi. Eğitim süreçlerinin hızla piyasalaşması, ailelerin eğitim harcamalarındaki dengesizliğin de artmasına neden oldu.
Kamu Okullarına Yeterli Bütçe Şart
Taştan, MEB’e ayrılan bütçenin artırılması ve böylece kamu okullarına her öğrenci başına yeterli destek verilmesini talep etti. “Okullar arasındaki nitel ve nicel farklılıklar eşitlenmeli. Öğretmen alımları artırılmalı, her sınıfta kadrolu öğretmenler yer almalıdır,” dedi. Eğitimdeki eşitliğin sağlanabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Kaynaklar Özel Okullara Akarken, Kamu Okullarına Destek Yok
Hükümetin, depreme maruz kalan bölgelerdeki özel okullara yönelik kendi bütçesinden 33 bin TL ile 38 bin TL arasında teşvik sağlaması dikkat çekiyor. Özel mesleki ve teknik Anadolu liselerine ise öğrenci başına 77 bin TL’ye kadar kamu finansmanı ayrılacak. Tüm bu gelişmeler, kamu okullarının yeterli kaynak ve desteği bulamaması sorununu daha da derinleştiriyor.
Yorum
Türkiye’deki eğitim sistemi, derinleşen sınıfsal ayrımlarla büyük bir kriz içinde. Kamu ve özel okullar arasındaki bu uçurum, yalnızca günümüzü değil, aynı zamanda geleceğimizi de etkileyecek. Eğitim tüm bireylerin hakkıdır, ancak bu farkındalığın hayata geçirilebilmesi için eğitim politikalarının eşitlikçi bir şekilde yeniden yapılandırılması şart. Eğitimdeki eşitsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için, mevcut sistemin yeniden gözden geçirilmesi ve öğrenci odaklı çözümlerin geliştirilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.

