İnme: Acil Müdahale ve Farkındalığın Önemi

İnme Nedir ve Neden Acildir?

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Mehmet Demir, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla kritik açıklamalarda bulundu. İnme, beyin damarlarının ani tıkanması veya yırtılması sonucu ortaya çıkan bir durumdur ve bu süreç, beyin hasarına yol açabilir. Kan akışının beyne ne kadar uzun süre kesildiği, kalıcı hasar ve sakatlık riskini artırmaktadır.

Doç. Dr. Demir, “İnme, kalp krizi kadar acil bir durumdur. Halk arasında ‘beyin krizi’ olarak da bilinir” diyerek, ilk 4,5 saat içinde tedaviye ulaşmanın hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. Uygun hastalara damar içi pıhtı çözücü tedavinin uygulanabileceği bu kritik zaman diliminde, ilk 6 saate kadar bazı durumlarda mekanik trombektomi tedavisi de gerçekleştirilebilmektedir.

İnme Belirtilerine Dikkat!

İnme belirtileri arasında yüzde eğilme, konuşma bozukluğu ve kolda veya bacakta güçsüzlük gibi sinyaller bulunmaktadır. Bu belirtiler gözlemlendiğinde hemen 112 acil servisi aranmalı ve hasta en yakın inme merkezine ulaştırılmalıdır. Her geçen dakika, geri dönüşü olmayan beyin hücresi kaybına yol açabilir.

FAST Testi ile Farkındalık Yaratalım

Toplumda inme farkındalığını artırmak amacıyla uygulanan FAST testi büyük önem taşımaktadır. Doç. Dr. Demir, “Bu test, öğretmenlerden aile bireylerine ve iş yerlerindeki ilk yardım ekiplerine kadar herkesin kolayca uygulayabileceği bir yöntemdir. Her yıl binlerce hayat kurtarma potansiyeline sahiptir” dedi.

İnme Risk Faktörleri

Doç. Dr. Demir, inmelerin büyük bir kısmının damar tıkanıklığına bağlı olduğunu belirterek, başlıca risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, ritim bozuklukları, yüksek kolesterol, sigara kullanımı ve obezite. Bu faktörlerin kontrol altına alınması inme riskini büyük ölçüde azaltırken, yaş ilerledikçe damar sertliği ve pıhtılaşma eğiliminin de arttığını hatırlattı.

Erken Müdahale ve Rehabilitasyon Süreci

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin inme merkezinde müdahale sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde yönetildiğini dile getiren Doç. Dr. Demir, nöroloji ve radyoloji ekiplerinin eş zamanlı olarak bilgilendirildiği bir sistemin bulunduğunu ifade etti. Bilgisayarlı tomografi hızlıca çekilirken, gerekli durumlarda anjiyografik trombektomi uygulanmaktadır.

Erken Rehabilitasyon ile İyileşme Süreci

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’nden Doç. Dr. İsmail Mert Zure, inme rehabilitasyonunun mümkün olan en erken dönemde başlaması gerektiğine dikkat çekti. Erken müdahalenin kas sertliği, eklem kısıtlılığı ve diğer komplikasyonları önlediğini vurguladı. “Beynin yeniden yapılanma kapasitesi en yüksek seviyedeyken yapılan egzersizler, kaybedilen fonksiyonların yeniden kazanılmasına yardımcı olmaktadır” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Zure, rehabilitasyon sürecinin kişiye özel olarak planlandığını belirtti ve çeşitli değerlendirme araçları ile hastaların iyileşme düzeylerini takip ettiklerini ekledi.

Multidisipliner Yaklaşım

Zure, inmenin sadece kas gücü kaybına yol açmadığını, aynı zamanda konuşma, yutma, hafıza ve ruhsal durumu da etkilediğini belirtti. Başarılı bir rehabilitasyon sürecinin multidisipliner bir ekip çalışması gerektirdiğinin altını çizdi.

Sonuç olarak, inmede erken müdahale ve rehabilitasyon süreçleri, hayati önem taşımaktadır. Teknolojik gelişmelerle desteklenmiş modern tedavi yöntemleri, inme sonrası iyileşmeyi hızlandırmakta ve kalitesini artırmaktadır. Toplumda farkındalığın artırılması, her bireyin hayatını kurtarma potansiyeline sahip olabilir. Bu nedenle inme belirtilerini tanımak ve zamanında müdahalede bulunmak hayati bir gerekliliktir.