Sanayimizin Sorunları ve Ekonomik Dönüşüm: Yeni Bir Bakış Açısı
Enflasyon ve Küresel Ekonomik Belirsizlik
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla, "Sanayimizin Sorunlarına Yeni Nesil Bir Bakış Açısıyla Çözüm Arayışı" gündemiyle toplandı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında Türkiye ekonomisi ve dünya genelindeki gelişmelere dikkat çekti. Üretim yaşamında giderek hızlanan dönüşümün, sanayicilerin kendi iş süreçlerini de şekillendirdiğini belirtti. Bahçıvan, yeşil ekonomi, yapay zeka ve dijitalleşme gibi kavramların önemine vurgu yaptı.
Değişim: Bir Zorunluluk
Bahçıvan, üretim koşullarının zorlaştığına ve sanayicilerin eski kalıplardan sıyrılmalarının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Dünya siyasetindeki değişimlerin de, sanayi sektörünün adaptasyon sürecini etkilediğini ifade etti. Özellikle ABD-Çin ticaret gerilimleri, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı belirsizlikler ve düşük büyüme koşulları gibi faktörler, global ticareti tehdit eden unsurlar arasında.
Yüksek Belirsizlik ve Etkileri
Bahçıvan, yüksek belirsizlik ortamının, finansal piyasalara, emtia fiyatlarına ve yatırım kararlarına olumsuz etkide bulunduğunu belirtti. Öne çıkan zorluklar arasında Türkiye’nin yaşadığı dış talep azlığı, sıkı finansal koşullar ve düşük büyümenin yenilikçi çözümler gerektirdiği kaydedildi. Bu noktada, sanayicilerin küresel dönüşümü doğru analiz etmeleri ve uygun stratejiler geliştirmeleri gerektiği vurgulandı.
Enflasyonla Mücadelede İlerleme
Türkiye’deki enflasyon görünümüne de değinen Bahçıvan, 2025’in üçüncü çeyreği itibarıyla enflasyonda kademeli bir düşüş yaşandığını belirtti. Ancak, enflasyonla mücadelede en büyük engelin, hizmet kalemlerindeki katılık olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda, sanayicilerin, sanayi sektöründeki karsızlık ve verimlilik sorunlarının üstesinden gelme konusunda daha aktif bir rol alması gerektiği ifade edildi.
Finansmana Erişim Sorunları
Bahçıvan, sanayinin yerel ÜFE enflasyonunun düşük olmasına rağmen, hizmet sektörü enflasyonunun yüksek seyrettiğini belirtti. Bunun yaratmış olduğu yüksek kredi faizleri ve finansmana erişim zorlukları, iç talebi zayıflatıyor ve yatırım iştahını daraltıyor. Ekonomi politikalarının buna göre yeniden şekillendirilmesi gerektiği önerildi.
Yapısal Verimlilik Sorunları
Bahçıvan, sanayi sektörünün temel probleminin, karsızlık olduğunu ifade etti. Bu karsızlığın ise yüzeysel maliyet unsurlarıyla açıklanamayacak kadar derin bir yapısal soruna işaret ettiğini belirtti. Türkiye’nin sanayi sektöründe sürdürülebilir ve karlı bir üretim için, dönüşüm programlarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Rekabet Gücü ve Teknolojik Dönüşüm
Bahçıvan, sanayi firmalarının verimliliklerini artırmak için performans odaklı dönüşüm programlarına ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Bu noktada, Türkiye’nin güçlü bir teknolojik dönüşüm potansiyeli olduğu, ancak finansal kısıtların bu potansiyeli yeterince değerlendirmediği ifade edildi.
KDV ve İhracat Problemleri
Bahçıvan, KDV sisteminin sanayiyi ve üretimi yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Türk Eximbank’ın sunmuş olduğu kredi imkanlarının önemi vurgulandı, ancak bankaların uyguladığı yüksek komisyon oranlarının ihracatçılar için yeni bir maliyet unsuru oluşturduğu ifade edildi.
Uzun Vadeli Planlama ve EYT Konusu
Geleceğe yönelik uzun vadeli bir istihdam planlamasının şart olduğunu vurgulayan Bahçıvan, mevcut EYT uygulamalarının sanayi sektöründe olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Türkiye’nin iş gücü envanterinin, yeni neslin beklentileri doğrultusunda oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak
Bahçıvan’ın açıklamaları, sanayi sektörünün karşılaştığı zorlukların birikmiş bir yapısal dönüşüm sürecini gerektirdiğini ortaya koyuyor. Ekonomik belirsizliklerin yanı sıra enflasyon ve yüksek faiz oranları, sanayicilerin yenilikçi stratejiler geliştirmelerini zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, sanayicilerin iş süreçlerinde verimlilik artırıcı reformları hayata geçirmeleri, ülkenin ekonomik büyümesi açısından kritik bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor. İleriye dönük çözümler üretmek, Türkiye’nin sanayi sektörünü rekabette daha güçlü bir konuma yerleştirebilir.