Mesleki Eğitimde Tehlikeli Gidişat: Çocuk İşçiliği ve Ölüm
Aksaray’daki Trajik Olaylar ve Eğitim Politikalarının Bağlantısı
27 Ekim’de Aksaray’da 65 yaşındaki Vesile Çıracı, kalp krizi geçirdi. Ancak bu "doğal" ölümün ardındaki gerçekler, çağımızın mesleki eğitim politikalarıyla iç içe geçmiş durumda. Ekim ayı boyunca yaşanan beş çocuk işçi ölümü, bu durumun acı bir yansıması. Çocuklar, ya tarlada ya fabrikada ya da mobilya atölyelerinde çalışırken hayatlarını kaybetti.
2026 Cumhurbaşkanlığı Programı ve Mesleki Eğitimde Değişim
Son yayımlanan 2026 Cumhurbaşkanlığı Programı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının mesleki eğitim konusundaki rotasına hız kazandıracağını gösteriyor. Programda, sektör içi, sektöre entegre eğitim kurumları ve ihtisaslaşmış meslek liselerinin yaygınlaştırılacağı belirtildi. Otomotiv sanayi ve turizm gibi sektörlere özel eğitim politikalarının uygulanacağı vurgulanıyor. Bu durum, mesleki eğitim politikalarının Türkiye sermayesinin ihtiyaçlarıyla uyum içinde gittiğini gösteriyor.
Sermaye ile Bakanlık Arasındaki Ortaklık Artıyor
Mesleki eğitimde sermaye ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasında sürekli artan protokoller, eğitimdeki ekonomik iş birliğinin ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor. Özellikle Ekim ayında imzalanan "hamilik" protokolleri, eğitim kurumlarının yönetiminde ve müfredatında geniş yetkiler sağlamakta. Örneğin, Ankara İli Milli Eğitim Müdürlüğü ile Ankara Ticaret Odası arasında imzalanan protokol, yeni bir kölelik modelinin başlangıcını işaret ediyor.
Çocuk İşçilerin Üzücü Ölüm Hikayeleri
Ölüm haberleri, sadece yetişkinlerle sınırlı kalmadı. 16 yaşındaki Ruhi Can Çıracı’nın ölümü, ailesinin ardı sıra gelen kayıplarıyla daha da trajik bir hale geldi. Aynı günlerde 35 yaşındaki babası ve iki amcası da trafik kazasında hayatlarını kaybetti. Vesile Çıracı ise, torununun ölümü ve ailesinin yaşadığı kayıplar karşısında kalp krizi geçirdi.
Mustafa Eti’nin Trajik Hikayesi
21 Ekim’de hayatını kaybeden 16 yaşındaki Mustafa Eti, çocuk yaşta başladığı iş hayatında bir tuğla fabrikasında çalışıyordu. Isınmak için ateş yakarken meydana gelen kazada ağır yaralandı ve 10 gün süren yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti.
Çiftçi Çocukların Acı Sonları
17 yaşındaki Adem Kaygısız, İzmir’de ailesine ait tarlada iş kazası sonucu hayatını kaybederken, Hatay’da yaşanan başka bir kaza sonucunda 17 yaşındaki Fatma Nur Şanverdi de yaşamını yitirdi. Bu ölümler, çocuk işçiliğinin sistematik bir problem olarak düşünülmesi gerektiğini vurguluyor.
Eğitim Protokolleri ve Ölümler Arasındaki İlişki
Bu dramatik vakaların yanı sıra, eğitim politikalarının çerçevesi, MEB ve patron kuruluşları arasında yapılan protokollerle şekilleniyor. Örneğin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile imzalanan protokoller, meslek liselerine "hamilik" sistemini getirdi. Bakan Yusuf Tekin’in protokoldeki sözleri, çocuk işçiliğinin kurumsal düzeyde desteklendiğini gözler önüne seriyor.
Sonuç: Eğitim Politikalarının Yeniden Değerlendirilmesi
Artan çocuk işçi ölümleri, mesleki eğitim politikalarının tekrar değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Bu politikalar, sadece eğitim müfredatını değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunu da ele almalıdır. Eğitim reformları, çocukların güvenliğini ve geleceğini güvence altına alacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
Sonuç olarak, mesleki eğitim politikalarının etkileri yalnızca ekonomik boyutla sınırlı kalmamalı; insan hayatını tehdit eden durumlarla sınanmalıdır. Hükümetin, eğitim sisteminin yanı sıra, toplumsal sorumluluklarını da göz önünde bulundurması kaçınılmazdır. Eğer bu kapsamda bir değişiklik yapılmazsa, kayıplar artmaya devam edecektir.

