Kırıkkale’de Eğitimde Ahlak ve Liyakat Krizi: Okul Müdürü Suçlamalara Rağmen Görevinde Kalıyor
Eğitimde Disiplin Suçları ve Görevden Alamama Sorunu
Kırıkkale Adnan Şener Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Ü.D., birçok disiplin suçlamasına rağmen hala görevine devam ediyor. Eğitim-İş sendikasının şikayetleri neticesinde hazırlanan Teftiş Kurulu raporunda, müdürün ek ders ödemelerinde usulsüzlük yaptığı, okulda çıkan yemekleri personel ve başka okul öğretmenlerine para karşılığı sattığı, özel eğitim raporu olmayan öğrencileri kaydedip maddi menfaat elde ettiği, ayrıca çalışanlarına mobbing uyguladığı ifşa edildi. Bununla birlikte, müdüre yalnızca kınama, uyarı ve maaş kesimi gibi disiplin cezaları verildi.
Sağlıklı Çalışma Düzeni Tehlikede
Teftiş Kurulu raporunda, Ü.D.’nin yöneticilik görevine devam etmesi halinde kurumda sağlıklı bir çalışma düzeninin olumsuz yönde etkileneceği belirtilmesine rağmen, herhangi bir idari tasarrufta bulunulmadı. Çalışanlar ve öğrenciler için tehdit oluşturabilecek bu durum, eğitim kalitesini de riske atıyor.
Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay’dan Sert Açıklamalar
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında "Adaletin terazisi ne zaman bu kadar şaştı? Disiplin suçlarının sabit olduğu bir yönetici nasıl görevine devam edebiliyor?" sorularını yöneltti. Özbay, kamu görevinin kişisel menfaat alanı olmadığını vurgulayarak, "Eğitimde ahlaki çürümeye ve liyakatsizliğe asla göz yummayacağız" dedi.
İdari İşlemler ve Gelecek Adımlar
Kamu kurumlarına çağrıda bulunan Özbay, gerekli hukuki ve idari işlemlerin acil bir şekilde başlatılması gerektiğini belirtti. "Bu kişi derhal görevden alınmalı; aksi halde Hukuk sürecini sonuna kadar yürüteceğiz," diyerek mücadelenin devam edeceği mesajını verdi. Özbay, "Eğitimde hakkı, hukuku ve adaleti savunmaktan asla geri durmayacağız" şeklinde konuştu.
Koruma ve Cezasızlık Eleştirisi
Özbay, konuyu Cumhuriyet gazetesine değerlendirdiğinde, "Suçu sabit ama hala görevde tutmaya çalışmak, cemaat ve iktidar milletvekili tarafından korunmak demektir. Muhalif biri olsaydı böyle bir durumla karşılaşamazdı" ifadelerini kullandı. Eğitim camiasında yaşanan bu tür yaklaşımlar, öğretmen atamaları, sınav takvimleri ve müfredat değişiklikleri gibi hayati konuların da geride kalmasına neden olabilir.
Sonuç
Kırıkkale’deki bu olay, eğitim sistemindeki ahlaki çöküşü ve liyakat sorununu gözler önüne sererken, Eğitim-İş’in mücadele azmi, eğitim camiasında adaletin sağlanması için güçlü bir motivasyon kaynağı olmayı sürdürüyor. Eğitim sürecinin devamında, adaletin her daim sağlanması ve kamu kaynaklarının doğru kullanımı için yapılması gerekenler asla göz ardı edilmemeli.