Eğitimde Yeni Bir Dönem: Online Öğrenim Fırsatları ve Zorlukları
Pandemi ile Gelişen Eğitim Modelleri
Pandemi süreci, eğitim yöntemlerini köklü bir şekilde değiştirdi. Okul sıralarının ötesinde, bilgisayar ekranlarının karşısında da eğitim yapılabilmesi, başlangıçta geçici bir çözüm olarak görüldü fakat zamanla büyük bir sektöre dönüştü. Artık online eğitim platformları, milyonlarca öğrencinin erişim imkânına sahip olmasının yanı sıra, aileler için daha ekonomik bir alternatif sunuyor.
Özellikle büyük şehirlerde, kursa gitmek için harcanan zaman ve maliyet göz önünde bulundurulduğunda, online eğitim, pek çok aile ve öğrenci için cazip bir seçenek haline gelmiştir. Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrenciler, birkaç tıklama ile İstanbul’daki ünlü öğretmenlerin derslerine ulaşabiliyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliği açısından kayda değer bir gelişme sunmaktadır.
Eğitimde Görünmeyen Zorluklar
Ancak, eğitim yalnızca bilgi aktarımından ibaret değildir. Öğretmenlik, bir kameraya konuşmakla tamamlanan bir meslek olamaz. Sınıf ortamındaki disiplin, anlık sorulara verilen yanıtlar ve öğretmen-öğrenci etkileşimi gibi unsurlar, fiziksel bir ortamda kendini gösterirken, sanal dünyanın soğuk yüzünde bu unsurların kaybolduğu gözlemleniyor. Online ders alan öğrencilerin çoğu, motivasyon kaybı yaşayıp eğitim sürecinden kopabiliyor. Bu durum, hem öğrencilerin kaybı anlamına geliyor hem de eğitim sürecinin etkisini azaltıyor.
Eğitimde içsel motivasyon önemli bir unsurdur ama dışsal motivasyon kaynaklarının da önemini vurgulamak gerekiyor. Sınıf içindeki atmosfer, rekabet ve öğretmenle yüz yüze iletişim, öğrencinin öğrenme motivasyonunu artırabilir.
Online Eğitimde Denetim Eksikliği
Modern eğitim sisteminde karşılaşılan bir diğer olumsuz durum ise, online platformların denetim eksikliğidir. Yüz yüze eğitim kurumları sıkı bir şekilde denetlenirken, online eğitim veren kişilerin yeterlilikleri çoğu zaman sorgulanmıyor. Öğretmenlik formasyonu olmayan bireyler, yalnızca sunum becerileriyle “hoca” sıfatıyla eğitim vermeye başlayabiliyor. Bu durum, hem gerçek eğitimciler için bir haksızlık hem de öğrenciler için ciddi riskler taşıyor.
Vergi Kaybı ve Haksız Rekabet
Online eğitim platformları, vergi yükümlülüklerinden kaçma eğiliminde. Bazı platformlar, eğitim bedelini faturada "kitap bedeli" gibi göstererek KDV’siz fatura düzenliyor. Bu da milyonlarca lira vergi kaybına yol açıyor. Sonuç olarak, vergi ödeyen, kira veren ve personel çalıştıran yüz yüze eğitim kurumları finansal zorluklarla mücadele ederken, denetimden muaf online platformlar hızla büyüyor. Bu durum, sadece devlet için değil, eğitim piyasasındaki haksız rekabet açısından da ciddi bir sorun halini alıyor.
Çözüm Zamanı
Putlar mevcuttur ki; online eğitim, uygun kurallarla yönetildiğinde ciddi bir fırsat sunabilir. Ancak mevcut durumda, eğitim kalitesi düşmekte ve mali disiplin sarsılmaktadır. Online platformların, yüz yüze eğitim kurumları ile eşit denetim ve şeffaflık altında çalışması şarttır.
Eğitimdeki bu dengeyi sağlamak için, online ders içerikleri de aynı ciddiyetle denetlenmelidir. Eğitim, bir ülkenin geleceği için kritik öneme sahiptir.
Sonuç
Eğitimdeki dijitalleşme süreci, yalnızca öğrencilerin değil, aynı zamanda bir ülkenin geleceğini de şekillendirmektedir. Kolaylığın ardından doğabilecek riskleri göz ardı etmek, hem devletin mali kayba uğramasına hem de genç nesillerin niteliksiz bir eğitime maruz kalmasına yol açabilir. Eğitim, stratejik bir alan olarak terk edilemez; devletin bu alana müdahil olma zamanı gelmiştir.
Bu makale, eğitimdeki dönüşüm sürecini ve online eğitim uygulamalarının artan etkilerini ele alıyor. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamakla birlikte, denetim eksikliği ve haksız rekabet gibi sorunların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Gelecek nesillerin eğitimi için daha sağlam bir temel oluşturmak adına, eğitim politikalarının yeniden değerlendirilmesi önemli bir gereklilik olarak öne çıkıyor.