Eğitim Bütçesi: Din ve Mesleki Eğitim Okullarına Ayrılan Kaynaklar
İmam Hatip ve Meslek Liselerine Ayrılan Bütçe
2025 yılının Ocak-Haziran dönemi, Türkiye’de laik ve dini eğitimin finansmanında önemli bir dönüm noktası oldu. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), bu süreçte din eğitimi veren okullara ve mesleki eğitim kurumlarına toplam 1 milyar 169 milyon TL harcadı. Bu tutarın 930 milyon 28 bin TL‘si imam hatip okullarına, 238 milyon 995 bin TL‘si ise mesleki eğitim okullarına aktarıldı. Genel ortaöğretim kurumları, yani fen, sosyal bilimler ve Anadolu liseleri için ise MEB, sadece 131,4 milyon TL harcamada bulundu.
Eğitime Yönelik Diğer Harcamalar
2025’in ilk yarısında MEB’e bağlı diğer alanlarda harcanan bütçe şu şekilde sıralanabilir:
- İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğü: 682,1 milyon TL
- Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü: 71,5 milyon TL
- Temel Eğitim Genel Müdürlüğü: 2,3 milyar TL
- Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü: 26,2 milyar TL
Maarif Vakfı ve Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar
Eğitim bütçesindeki önemli bir kalem de “kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler” oldu. 2025’in ilk yarısında Maarif Vakfı’na aktarılan kaynak 1 milyar 794 milyon TL olarak kaydedildi. Ayrıca, bu finansmanla birlikte MEB’in üye olduğu kuruluşlar için ödenen aidatlar ve personel öğle yemeği giderleri de dahil olmak üzere toplam transfer miktarı 1 milyar 883 milyon 449 bin TL‘ye ulaştı.
Eğitimde Gelecek Planlaması ve Müfredat Değişiklikleri
MEB’in 2025 yılına yönelik eğitim politikaları, hem dinî hem de mesleki eğitim alanlarında büyük kaynak ayırmayı hedeflerken, öğretmen atamaları, sınav takvimleri ve müfredat değişiklikleri üzerine de yoğun tartışmalar yaşanıyor. Öğrencilere nitelikli bir eğitim sunmak için planlanan programlar, eğitim alanındaki dengeyi sağlama çabalarını da yanı başında getirmekte.
Yorum
Bu bütçe raporu, Türkiye’de eğitime ayrılan kaynakların nasıl yönlendirildiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İmam hatip ve mesleki eğitim okullarına yapılan yatımların, eğitim sisteminin geleceğini nasıl şekillendireceği ise tartışma konusu. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanması ve tüm öğrencilere kaliteli eğitim sunulması gerekliliği, özellikle genel ortaöğretim okulları için büyük bir öneme sahip. Bu dengeyi sağlamak, ülkenin eğitim vizyonunu ve gelecek nesillerin gelişimini belirleyen temel faktörlerden biri olacak.