4+4+4 Zorunlu Eğitim Sistemi Üzerine Yeni Araştırma Sonuçları

Eğitim-Bir-Sen Başkanı Ali Yalçın’dan Önemli Açıklamalar

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin mevcut durumunu ve geliştirilmesi gereken yönlerini irdelemek amacıyla gerçekleştirilen geniş çaplı bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Yalçın, “Eğitim-Bir-Sen olarak bu konuda şimdiye kadar yaptığımız en kapsamlı saha araştırması 36 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirildi,” dedi.

Araştırmanın Kapsamı ve Katılımcılar

Araştırma, zorunlu eğitimin son dört yılını kapsamakta olup, lise öğretmenleri, okul yöneticileri, 11. ve 12. sınıf öğrencileri ile veliler katılım sağladı. 17 binden fazla öğretmen, 7 bini aşkın idareci ve 5 binden fazla öğrenci, ayrıca yüzlerce veli çalışmaya dahil oldu. 81 ilde gerçekleştirilen bu geniş araştırma, Türkiye’nin eğitim yapısına ışık tutmayı amaçlıyor.

Katılımcıların Görüşleri

Araştırmanın ortaya koyduğu en önemli gerçeklik, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin son dört yılının yeniden ele alınmasına ihtiyaç duyulduğuydu. Katılımcıların yüzde 93’ünden fazlası değişiklik yapılması gerektiğini belirtmiştir. Veliler ve öğrenciler arasında da benzer bir beklenti olduğu gözlemlenmiştir. Yalçın, “Bu sürecin toplumsal ihtiyaçlar ve gerçeklerle örtüşmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz,” şeklinde konuştu.

Zorunlu Eğitim Süresinin Yeniden Değerlendirilmesi

Araştırmada ortaya çıkan bir diğer önemli bulgu ise zorunlu eğitim süresinin kısaltılması gerekliliğidir. Katılımcıların büyük bir kısmı, mevcut 12 yıllık sürenin uzun olduğunu ve yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, öğrencilerin yüzde 78,5’i ve velilerin yüzde 78,8’i bu görüşü desteklemektedir.

İlgili Veriler

• Öğretmenlerin yüzde 75,2’si zorunlu eğitim süresinin iş dünyasının beklentileriyle örtüşmediğini düşünüyor.
• Yüzde 83,7’lik bir kesim, zorunlu eğitim süresinin öğrencilerin iş hayatına daha erken girmesini engellediğini savunmaktadır.
• Okul terk oranlarının artması riskini öne sürenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 70, yöneticilerde yüzde 78,9 olmuştur.

Lise Son Sınıf Eğitimi ve Mesleki Yönlendirmeler

Araştırmada, özellikle lise son sınıfın eğitim sistemindeki rolü üzerine önemli görüşler ortaya konmuştur. Katılımcıların büyük bir kısmı, bu yılın işlevinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Lise son sınıfın kariyer planlama ya da üniversite hazırlık yılı olması gerektiğine dair destek, öğrencilerin yüzde 92,3’ü tarafından ifade edilmiştir.

Eğitimde Bireyselleşme ve Esneklik İhtiyacı

Araştırmanın diğer bir bulgusu da, bireyselleştirilmiş ve esnek ortaöğretim modellerine duyulan ihtiyaçtır. Katılımcıların büyük kısmı, bu tür yapıların eğitim kalitesini artıracağını düşünmektedir.

Sonuç ve Öneriler

Ali Yalçın, “Bu araştırmanın bulgularını ilgili tüm taraflara iletmeyi ve bir yol haritası oluşturmayı hedefliyoruz,” diyerek zorunlu eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması sürecinde bu verilerin önemine dikkat çekti. Eğitim-Bir-Sen’in önerisi, mesleki yönlendirmelerin ortaokuldan itibaren sistematik hale getirilmesi ve eğitim sisteminin toplumsal beklentilere uygun bir hale getirilmesi gerektiğidir. Eğitimde güncel değişiklik ihtiyaçlarını karşılamak için, öğretmen atamaları, sınav takvimi, müfredat değişikliği gibi konuların da kapsamlı bir şekilde ele alınması önem kazanmaktadır.

Bu araştırmanın eğitim sisteminin geleceğine dair kapsamlı bir bakış açısı sunduğu ve tüm paydaşların ortak akıl ile hareket etmesi gerektiği vurgulanmaktadır.