Eğitim-İş’ten TÜİK’e Sert Tepki: Gerçek Enflasyonun Yansıması Değil
Eğitim-İş Başkanı İlker Zengin’in Açıklamaları
Eğitim-İş Denizli 1 No’lu Şube Başkanı İlker Zengin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 Haziran ayı enflasyon verilerine sert bir şekilde karşı çıktı. Zengin, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının halkın günlük yaşamında hissettiği pahalılığı yeterince yansıtmadığını ifade ederek, “Memur ve emeklilerin durumu açlık seviyesine mahkûm ediliyor” şeklinde konuştu.
Enflasyon Rakamları ve Tepkiler
TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 35,05, aylık enflasyon ise yüzde 1,37 olarak belirlendi. Bu oranlara dayanarak, temmuz ayında memurlara yüzde 15,57, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 16,67 zam yapılması öngörülüyor. Ancak Eğitim-İş Sendikası, bu verilerin güvenilirliğini ciddi biçimde sorgularken, alternatif kaynakların daha yüksek oranlar bildirdiğinin altını çizdi.
Farklı Kurumların Verileri
Eğitim-İş’in paylaştığı karşılaştırmalı enflasyon verilerine göre:
- TÜİK: Yıllık %35,05 | Aylık %1,37
- İTO: Yıllık %44,38 | Aylık %1,77
- ENAG: Yıllık %68,68 | Aylık %3,05
Zengin, bu veriler aracılığıyla zam oranlarının, temel ihtiyaçlardaki artışlar göz önüne alındığında, yaşanan ekonomik baskıları karşılamakta yetersiz kaldığını belirtti. “Gerçek enflasyon hesaplamalarının bile altında kalıyoruz” diyen Zengin, kira, fatura, ulaşım ve gıda fiyatlarının TÜİK’in raporlarında sunulan tablolardan çok daha yüksek olduğunu ifade etti.
Kamu Emekçileri Yoksullaşıyor
Zengin, memurların ve emeklilerin alacağı zam oranlarına dikkat çekerek, “Yılın ilk yarısında yaşanan gerçek enflasyon bu oranların çok üzerinde. Bu adaletsizlik, kamu emekçilerini ve emeklileri her geçen gün yoksullaştırıyor” dedi.
Dört Maddelik Talepler Listesi
İlker Zengin, Eğitim-İş olarak taleplerini dört ana maddede sıraladı:
- TÜİK’in enflasyon hesaplama yöntemi: Şeffaflık sağlanmalı, kullanılan sepet, ağırlık ve örneklemler kamuoyuna açıklanmalıdır.
- Maaş artışları: Gerçek enflasyon oranlarına göre yeniden hesaplanmalı ve ENAG ile İTO verileri de dikkate alınmalıdır.
- Temel ihtiyaç kalemlerine tavan fiyat uygulaması: Dar gelirli vatandaşların korunması amacıyla bu uygulama hayata geçirilmelidir.
- Zam oranları: Yıllık enflasyonun en az ENAG’ın belirlediği yüzde 68,68 seviyesinde olması gerektiği, anayasal “insanca yaşama hakkı”na dayanıyor.
Mücadelemiz Sürecek
Açıklamasının sonunda Zengin, Eğitim-İş’in adaletsizliklerle mücadele için kararlılıkla durmayacağını belirterek, “Tüm eğitim emekçileriyle birlikte hak arama mücadelemizi sürdüreceğiz. Halkın gerçek enflasyonunu gizleyerek yapılan zam oyunlarına karşı duracağız” ifadelerini kullandı.
Eğitim camiasındaki gelişmeler ve kamu emekçilerin yaşadığı zorluklarla ilgili olarak Eğitim-İş, öğretmen atamaları, sınav takvimi, müfredat değişiklikleri gibi konularda da takipçi olmaya devam ediyor. Eğitim-İş’in bu konulardaki tavrı, Türkiye’deki eğitim politikaları ve ekonomik durumu da etkileyen önemli bir dinamik haline geliyor.