Proje Okulları Yönetmeliği: Eğitim Emekçileri Tepkili
Milli Eğitim Bakanlığı, 10 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımladığı “Proje Okulları Yönetmeliği” ile eğitim alanında önemli değişikliklere imza attı. Öğrenci kabul kriterlerinden okul işleyişine kadar birçok alanda düzenlemeler içeren bu yönetmelik, eğitim emekçilerinin tepkisini çekti.
Yüzde 1’lik Başarı Dilimi: Fırsat Eşitsizliği mi?
Proje okullarına yalnızca merkezi sınavda Türkiye genelinde yüzde 1’lik başarı dilimine giren öğrencilerin kabul edilecek olması, Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak tarafından eleştirildi. Irmak, bu düzenlemenin mevcut proje okullarının büyük bir bölümünün fiilen kapatılmasına yol açacağını ifade etti. “Yüzde 1’lik dilimle sınırlandırma, öğretmen tasfiyesi ve vakıf hamiliğiyle birlikte kamusal eğitimden uzak, piyasacı bir model kuruluyor” dedi.
Mevcut Okulların Kapatılması Bekleniyor
Irmak, gelen yeni yönetmelikle birlikte mevcut proje okullarının büyük kısmının kapsam dışı kalacağını ve dolayısıyla kapatılma tehlikesinin doğduğunu öne sürdü. Ayrıca, Bakanlığın proje okulu olarak belirlenen kurumların denetimini artıracağını ve yetersiz bulduğu okulları kapatma planları yaptığını belirtti.
Kamusal Eğitim Anlayışı: Halkın Hamisi Olmalı
Yönetmeliğin dikkat çeken bir diğer yönü ise proje okullarının özel sektör ve vakıflarla ortak protokoller çerçevesinde faaliyet gösterecek olması. Kemal Irmak, bunun kamusal eğitim anlayışına doğrudan müdahale olduğunu savunuyor. “Kamu okullarının hamisi halktır. Uzun zamandır tarikat ve cemaatlerle yapılan ortaklıkların eğitim sistemine zarar vereceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Öğretmen Yetersizliği ve Tasfiye Korkusu
Yeni yönetmelikte, proje okullarında görev yapacak öğretmenlerin belirli sertifikalara sahip olması gerektiği belirtiliyor. Bu durum, mevcut öğretmenlerin yetersiz olduğu algısını yaratıyor. Irmak, “Proje okullarında çalışan çok sayıda öğretmen görevden alındı ve bu yeni şartlarla birlikte yeni bir tasfiye dalgasının kapıda olduğunu düşünüyorum” dedi.
Yatılılık Zorunluluğu: Pedagojik Sorunlar
Yönetmelik, öğrencilerin tam zamanlı yatılı olmalarını zorunlu kılıyor. Irmak, bu durumun çocukları ailelerinden ve sosyal çevrelerinden koparabileceğini belirtiyor. “Aynı şehirde yaşayan bir çocuk bile evine gidemeyecek” şeklinde konuştu.
Eğitimde Sınıfsal Ayrımlar ve İhtiyaçlar
Kemal Irmak, proje okullarına yönelik başlıca eleştirisini eğitimdeki sınıfsal ayrım üzerinden dile getiriyor. “Bu anlayış eğitimde ‘iyi okul – kötü okul’, ‘başarılı öğrenci – başarısız öğrenci’ gibi ayrımları kalıcılaştırıyor. Biz herkesin yeteneklerine göre gelişmesini sağlayacak eşit bir eğitim sisteminden yanayız” diyor.
Eşit ve Bilimsel Eğitim Savunuculuğu
Irmak, proje okulları ile birlikte kamusal eğitimden uzak, piyasa temelli bir modelin oluşturulmak istendiğine dikkat çekiyor. “Eğitimde eşitliği, laikliği ve bilimselliği savunuyoruz. Geniş halk çocukları ise sistemin dışına itilmek isteniyor. Bu yüzden proje okullarının tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Bu yönetmelik, eğitimdeki mevcut sorunları daha da derinleştirebilirken, eğitim emekçileri açısından da önemli değişiklikler vaat ediyor. Eğitim sisteminin geleceği açısından bu tartışmaların yakından takip edilmesi gerekiyor.