Okul Çağındaki 3,2 Milyon Çocuk Eğitimin Dışında: Bir Nesil Kaybediliyor
Eğitimde Kayıp: Okullaşma Oranları Geriliyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, okul öncesinden lisedeki eğitim kademelerine geçildikçe okullaşma oranları geriliyor. 2023-2024 verilerine göre okullaşma oranları şu şekildedir:
- Okulöncesi (5 yaş): %82,53
- İlkokul: %95,43
- Ortaokul: %89,09
- Lise: %82,85
Son iki yıl içinde özellikle lise seviyesinde %91,7’den %82,85’e düşen okullaşma oranı dikkat çekici bir gerilemeyi gösteriyor.
267 Bin Çocuk Nerede?
İstatistikler, 2023-2024 döneminde 8’inci sınıftan mezun olan 1 milyon 293 bin 22 çocuğun varlığını ortaya koyuyor. Ancak bu öğrencilerden yalnızca 1 milyon 26 bin 82’si liseye kayıt yaptırdı. Bu durumda 266 bin 940 öğrenci, liseye hiç kaydolmadı. Bu çocukların durumu belirsizliğini koruyor.
3,2 Milyon Kayıp Çocuk
MEB’in verilerine göre, ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki 3 milyon 264 bin çocuk, örgün eğitim dışında kalıyor. Ayrıntılar şöyle:
- İlkokul çağında: 273 bin 179 çocuk
- Ortaokul çağında: 484 bin 476 çocuk
- Lise çağında: 1 milyon 130 bin 354 çocuk
Bu rakamlar, eğitim çağındaki çocukların sayısının birkaç büyükşehir hariç, Türkiye’deki tüm şehirlerin nüfusundan daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Özel Okullarda Düşüş
Özel okullara olan talep, eğitim ücretlerinin artış göstermesi nedeniyle azalmış durumda. 2023-2024’te ortaokul ve lise düzeyindeki özel okul sayısı düştü:
- Ortaokulda özel okul sayısı: 2 bin 232’den 2 bin 228’e
- Lisedeki özel okul sayısı: 3 bin 218’den 3 bin 82’ye
Ancak ilkokul ve okulöncesi alanında artış yaşandığı görülüyor.
İmam Hatip Liselerinde Düşen İlgi
İmam hatip liselerine olan ilginin düşmesi 2024-2025 döneminde de devam ediyor. Öğrenci sayısı 406 bin 86’ya kadar gerilemiş durumda. MEB’in verilerine göre bu liselerin sayısı 2014-2015’ten itibaren sürekli artarken, öğrenci sayısındaki düşüş dikkat çekiyor.
Eğitimdeki Sorunların Göz Ardı Edilişi
3.2 milyon çocuk eğitimin dışında kalırken, bu durum yalnızca rakamlardan ibaret değil. Her yıl okula giden öğrenci sayısının azalması, MEB’in eğitim politikalarıyla doğrudan ilişkilidir. Eğitimine erişim imkanı bulamayan çocukların sayısındaki artış, MEB’in bu konuda ne kadar kayıtsız kaldığını gözler önüne seriyor.
MEB’in açıklamaları ve verilerinde sunulan iyileştirmeler ise gerçekteki durumu yansıtmaktan uzak. Örneğin, burs alan öğrencilerin sayısı azalmaya devam etmekte; bu, bakanlığın eğitimdeki fırsat eşitliğini sağlamaktaki etkinliğini sorgulatıyor.
Editoryal Yorum
Eğitim çağına gelmiş 3,2 milyon çocuğun okul dışında kalmasının sadece istatistiklerden ibaret olmadığını unutmamalıyız. Bu çocuklar, ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan nesiller. Eğitim sistemindeki aksaklıklar, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun geleceği için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yetkililerin bu duruma acil çözümler üretebilmesi, sadece rakamların yerine gerçek insan hikayeleri dinlemesi ile mümkün. Eğitimin, herkes için erişilebilir olduğu bir sistem kurmak hepimizin görevi.