Türkiye’de 2025 Deprem Fırtınası: Sındırgı ve Ülke Genelindeki Yıkımları
Sındırgı’daki Deprem Fırtınası
Balıkesir Sındırgı, 10 Ağustos 2025’te 6.1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Bu deprem, arka arkaya gelen 27 ekim ve 15 kasım’da ölçülen 6.1 ve 4.5 büyüklüğündeki sarsıntılarla devam eden bir "deprem fırtınası" haline dönüştü. Ağustos ayından kasım ortasına kadar, Sındırgı’da toplam 16 binin üzerinde artçı deprem kaydedildi. Bu durum, bölgenin sismik riskini bir kez daha gözler önüne serdi.
İstanbul Kartal’da Yeşilyurt Apartmanı Faciası
6 Şubat 2019 tarihinde, İstanbul Kartal’daki Yeşilyurt Apartmanı, 7 katlı yapısının çökmesi sonucu büyük bir felakete sahne oldu. Binanın çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi yaralanmıştır. Yapılan bilirkişi incelemeleri, ruhsatta görünen 7 katın üzerine eklenen iki kat ile katların projedeki ölçülerden 41 metrekare fazla olduğunu ortaya koymuştur. Kalitesiz inşaat malzemeleri ve mühendislik hataları da çökme nedenleri arasında sıralanmıştır. Hâlâ devam eden davada, resmi makamlar suçlular hakkında ağır hapis cezası talep etmektedir.
Konya’da Zümrüt Apartmanı’nın Çökmesi
Konya’da, 2 Şubat 2004 tarihinde çöken Zümrüt Apartmanı, 92 kişinin ölümüne neden olan önemli bir yapı faciası olarak kaydedilmiştir. Usulsüz yapı denetimleri ve ihmal, benzer felaketleri tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor.
Türkiye’deki Diğer Deprem Olayları
Diyarbakır’da 2021’de inşaat halindeki bir bina çökerken, 1 işçi hayatını kaybetti. Konya’da ise, 24 Ocak 2025’te bir başka bina çökerek 2 kişinin ölümüne yol açmıştır. Son örnek ise Gebze’de, bir metro inşaatına yakın olan 7 katlı bir binanın durduk yerde çökmesiydi. Burada da yaşamını yitirenler ve yaralananlar oldu. Yetkililerin çökme nedeniyle ilgili farklı açıklamalarda bulunduğu dikkat çekmektedir.
Deprem Gerçeği ve Yapı Güvenliği
Türkiye, birçok fay hattının geçiş noktasıdır. Ülkemiz aktif deprem bölgeleri arasında yer alırken, 6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 53 binden fazla vatandaşımızı kaybettik. 300 binin üzerinde bina yıkıldı ve 1.5 milyon insan evsiz kaldı. Bu felaketlerin ardından hâlâ yapı güvenliği ve denetimleri konusundaki ihmal ve usulsüzlükler devam etmektedir.
Çöken Binaların Sorumluluğu
Resmi kurumların görevini yerine getirmemesi, inşaat güvenliğini tehlikeye atmaktadır. "İmar barışı" adı altında yapılan aflar, kaçak ve usulsüz inşaat yapılaşmalarının yol açtığı yıkıcı sonuçları beraberinde getirmiştir. Bu çürüyen yapı sistemleri, canlarımızı ve ailelerimizi tehdit ederken, çözüm üretilmemesi büyük bir kaygı kaynağıdır.
Son Söz
Bir deprem ülkesi olarak, Türkiye’nin yapı güvenliği konusundaki zaaflarının acı sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Bilim insanlarının uyarıları, devletin sorumluluklarını yerine getirmesini zorunlu kılıyor. İhmaller yüzünden yaşanan insan kayıpları ve felakete neden olan sistemin derhal gözden geçirilmesi gerektiği aşikâr. Unutulmamalıdır ki, önlem alınmadığı takdirde yeniden yaşanacak acıların önüne geçmek neredeyse imkansız.

