Kamçatka’da 8,8 Şiddetinde Deprem: Can Kaybı Olmadan Yaşananlar
Kamçatka Yarımadası’nda Deprem Gerçekleşti
Geçtiğimiz günlerde Rusya’nın doğusunda, Kamçatka Yarımadası’nda 8,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Pasifik Ateş Çemberi içinde yer alan bu bölge, sık sık depremlere maruz kalmasıyla tanınıyor ve 1952 yılında 9.0 büyüklüğünde bir depreme tanıklık etmiştir. Ancak bu büyük sarsıntı sırasında can kaybı yaşanmaması dikkat çekti.
Can Kaybı Neden Olmadı?
2023 Maraş depremleriyle kıyaslandığında, Kamçatka’daki deprem büyüklüğünün 32 katı olduğunu belirtmek önemlidir. Peki, bu büyüklükteki bir depremde can kaybı nasıl önlendi? 1960 yılında yayınlanan "SSCB’de Depreme Dayanıklı Bina Yapıları Tasarımı" makalesi, bölgenin 6-9 Mercalli-Sieberg ölçeğinde depremlerle sık sık karşılaştığını ortaya koyuyor. 50 milyon insanın yaşam alanı olan bu bölgede, Sovyet deprem yönetmelikleri 1950’lerden sonra güncellenmiş ve 3 trilyon rublelik bütçenin %25’i deprem bölgelerine ayrılarak, can kaybı riskini minimize edecek adımlar atılmıştır.
Türkiye’deki Maraş Depremleri: “Asrın Felaketi”
2023 Maraş depremleri ise, imar afları ve yapı denetimindeki eksiklikler nedeniyle "asrın felaketi" olarak adlandırıldı. 1948’den bu yana 14 imar affı çıkarıldı, bunlardan 8’i AKP dönemine ait ve 2018 yılında 7,5 milyon yapıya yasal statü kazandırıldı. Yapıların çoğunun depreme dayanıklı olmaması, Hatay’daki yıkımların ardında yatan sebeplerden biri oldu; yapılan tespitlerde, depremden etkilenen binaların %75’inin mühendislik desteğinden yoksun olduğu ortaya çıktı.
İmar Politikaları ve Yapı Denetimi
Son 30 yılda Türkiye’de meydana gelen depremler, hükümetin ihmallerini gözler önüne serdi. 1999 Gölcük depremlerinden sonra toplanan deprem vergileri 40 milyar doları aşmasına rağmen, bu bağışların nereye gittiği hâlâ netlik kazanmadı. Mehmet Şimşek, 2024’te “Zorunlu Afet Sigortası” getireceklerini açıkladı ancak 2023 depreminden sonra müteahhitlerle olan iş birlikleri tartışmalara yol açtı. Kamçatka’nın aksine, Türkiye’de yapı güvenliği ile ilgili standartları belirleyen kurumsal yapının yetersizliği bariz şekilde gözlemleniyor.
İstanbul ve Gelecek Tehditleri
İstanbul, nisan ayında 6,5 şiddetinde bir deprem yaşamış ve İBB raporlarına göre 7 milyon konuttan 1,5 milyonunun riskli olduğu belirtilmiştir. İktidar, 2023 depreminin yaralarını sarmayı başaramamışken, İstanbul’daki mevcut riski artıracak projeler üzerinde çalışmakta.
Çözüm Önerileri
Deprem politikalarının, siyasi çıkarlar yerine bilimsel ve şeffaf bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. Kamu güvenliğine odaklanmalı, rant odaklı imar uygulamalarına son verilmelidir. Yerel yönetimler, meslek odaları ve halkın katılımıyla stratejiler geliştirilmelidir. Ayrıca, inşaat mühendisliği eğitiminde halkın güvenli yaşam hakkı gözetilmeli ve mühendislik sistemleri yeniden gözden geçirilmelidir.
Kısa Yorum: Kamçatka’daki deprem, uluslararası alanda yapı güvenliği ve afet yönetimi konularında göz önünde bulundurulması gereken bir ders niteliği taşımaktadır. Türkiye’nin mevcut yapısal sorunları, sadece bir deprem felaketiyle değil, uzun vadeli etkili politikalarla çözüme kavuşturulmalıdır. Herkesin güvenli bir yaşam sürebilmesi için gerekli adımların atılması hayati önem taşımaktadır.