Eğitimde Dönüşüm: Çin’deki Doğum Oranları ve Okul Kapanmaları
Çin’de Doğum Oranlarının Düşüşü
Son dört yılda Çin’de doğum oranlarının hızla azalması, eğitim sistemi üzerinde önemli etkiler yaratmaya başladı. Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2020 ile 2024 yılları arasında anaokuluna kayıtlı çocuk sayısı 48 milyondan 36 milyona geriledi. Bu dönem zarfında, ülkedeki toplam anaokulu sayısı da 295 binden 253 binin altına düştü. Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Stuart Gietel-Basten, bu durumun artık sistemin içine işlemiş olduğunu belirterek, "Bu eğilim değişmeyecek" şeklinde bir değerlendirme yaptı. Gietel-Basten, son beş veya on yıla kıyasla doğum oranlarındaki düşüşün "muazzam" olduğunu ifade etti.
Eğitim Politikalarının Sonuçları
2016 yılında sona eren ve çiftleri yıllarca tek çocukla sınırlayan politikanın etkileri, ülke genelinde gözlemleniyor. 2023’te 8.8 milyon doğumla, tarihin en düşük seviyesine ulaşan doğum sayısı, 2024’te 9.3 milyona yükselmekle birlikte, bu artış ölümleri karşılamakta yetersiz kaldı. 2017’de 17.9 milyon olan yıllık doğum sayısı, son yedi yılda neredeyse yarıya düştü.
Anaokulundaki Değişimler
Zhejiang eyaletindeki Jinhua şehrinde üç anaokulu işleten eğitimci Zhuang Yanfang, bu durumu en iyi şekilde hissedenlerden biri. 2023’te bir anaokulunu 42 yataklı bir huzurevine dönüştüren Zhuang, "Doğum oranı düştükçe kayıtlar da azaldı. Bu yaşlanan toplulukta özel anaokullarının yüzde 90’ı kapandı," diyor. Diğer iki anaokulunu da 10 aylıktan itibaren bebek bakımına uygun hale getiren Zhuang, bu çabalara rağmen günümüzde yalnızca 150 çocuğun kayıtlı olduğunu belirtiyor.
Huzurevi: Acil Bir Çözüm mü?
Anaokullarının sosyal bakım hizmetlerine dönüştürülmesi, yeni bir alan açsa da bu modeli uygulamak zorluklar içeriyor. Zhuang’ın dönüştürdüğü huzurevi, 16 kişilik yatılı hizmet verirken, yaklaşık 200 emekliye sosyal etkinlik ve yemekhane gibi hizmetler sunuyor. Ancak çoğu yaşlı, genç aile bireyleriyle yaşamayı tercih ettiğinden huzurevine ancak fiziksel sağlıkları bozulduğunda gitmeyi düşünüyor.
Eğitim Sisteminde Reform Fırsatları
Gietel-Basten’e göre, azalan öğrenci sayısının getirdiği yetkinlik, eğitim sisteminde reform fırsatları yaratabilir. Pekin, kaynakları çocuk bakım merkezlerine ya da üniversitelere yatırım yapmak gibi alanlara yönlendirebilir. Ayrıca, yükseköğretim sistemi ve üniversite giriş sınavı "gaokao" gibi kurumların da yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. "Daha küçük, daha yaşlı ama daha eğitimli ve sağlıklı bir nüfus için tüm bu alanların yenilikçi bir şekilde yapılandırılması gerekiyor," şeklinde ekledi.
Ancak, kullanılmayan okul binaları ve kampüslerin nasıl değerlendirileceği sorusu, hala cevap bekleyen bir muamma.
Editör Yorumu
Çin’deki bu dönüşüm, eğitim sisteminin sadece sayısal verilerle değil, aynı zamanda niteliğiyle de daha ileriye taşınması gerektiğini gösteriyor. Doğum oranlarındaki düşüşün oluşturduğu zorluklar, eğitimde yenilikçi yaklaşımların ve reformların kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Gelecek nesiller için sürdürülebilir bir eğitim sistemi oluşturmanın yolu, mevcut altyapıyı etkin bir şekilde değerlendirmekten geçiyor.