Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TCUD) tarafından yayımlanan verilere göre, dünya çelik üretimi Aralık ayında yüzde 1 oranında daraldı. Bunun nedeni enerji fiyatlarındaki yüksek seyir, gelişmiş ülkelerin para politikalarının etkisi ve Çin’deki emlak piyasasındaki durgunluk olarak belirtildi. Ancak, yılın ikinci yarısında hammadde fiyatlarındaki düşüş ve diğer faktörlerle birlikte dünya çelik üretiminde yüzde 1’lik bir toparlanma yaşandı ve 2023 yılında dünya çelik üretimi 1,8 milyar ton seviyesinde sabit kaldı.

Türkiye’de Ham Çelik Üretiminde Büyüme

2023 yılının ikinci yarısında Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 10,4 büyüyerek 17,8 milyon tona yükseldi. Deprem faciasının ardından tesislerin tekrar üretime başlaması, enerji maliyetlerinin düşmesi ve kapasite artırımıyla birlikte kademeli toparlanma yaşandı. Ancak yılın ilk yarısında yaşanan gerileme, yılın tamamında ham çelik üretiminin yüzde 4,0 azalarak 33,7 milyon ton seviyesine gerilemesine neden oldu.

İhracat ve İthalattaki Değişimler

Çelik ürünleri ihracatında yüzde 30,6, ham çelik üretiminde ise yüzde 4 azalma görülürken, ithalatın yüzde 15,5 artması dikkat çekti. Bu durum, ülkedeki atıl kapasitenin artmasına neden oldu. İhracattaki düşüş yüzde 47’ye ulaşırken, ithalattaki artış yüzde 15,5 olarak gerçekleşti.

İhracat ve İthalatta Miktar ve Değer Değişimleri

2023 yılı Aralık ayında çelik ürünleri ihracat miktarında yüzde 32,6 artış yaşanırken, değer yönünden ise yüzde 8’lik artış gözlendi. Ancak, geçen yıla kıyasla ihracat miktarında yüzde 30,6 azalış, değer yönünden ise yüzde 40,7 azalış yaşandı. İthalat ise miktar itibarıyla yüzde 15,3 azalırken, değer yönünden yüzde 21,6 azalma gösterdi.

Ticaret Açığı ve Nihai Mamul Tüketimi

Çelik ürünleri dış ticaret açığı 2022 yılına göre 6,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Nihai mamul tüketimi ise rekor düzeyde yüzde 17,1 oranında artarak 38,1 milyon tona ulaştı.

2024 Beklentileri ve Gelecek İçin Hedefler

2024 yılında iç talepteki artışın devam edeceği, bunun da üretimi ve ihracatı destekleyeceği öngörülüyor. Ancak Kızıldeniz’deki kriz ve diğer faktörler dikkate alındığında alternatif pazarlardaki ihracat çabalarının önem kazandığı belirtiliyor. Bu çerçevede, 2024 yılında ihracat seviyesinin artırılması ve Kuzey Afrika gibi alternatif pazarlarda etkinliğin arttırılması hedefleniyor.