Adıyaman Cumhuriyet İlkokulu’ndan Yıkım Kararı: CHP Uzmanından Milli Eğitim Bakanına Soru Önergesi
Milli Eğitim Bakanı’na Yöneltilen Sorular
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Adıyaman’daki Cumhuriyet İlkokulu’nun yıkım kararı ve öğretmen atamaları konusunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e önemli sorular yöneltti. Özçağdaş, okul için daha önce yapılan güçlendirme çalışmalarının ardından yıkım kararının alınmasını eleştirdi.
Yıkım Kararı ve Kamu Kaynaklarının Ziyanı
Özçağdaş, "Cumhuriyet İlkokulu için geçmişte milyonlarca lira harcanarak güçlendirme çalışması yapılmış olmasına rağmen, kısa süre sonra okul hakkında yıkım kararı alınmış mıdır?" şeklindeki sorusuyla kamu kaynaklarının zarar gördüğüne dikkat çekti. Bu yıkım kararı, eğitimdeki planlamaların sorgulanmasına yol açıyor.
Öğretmen Atamalarındaki Sorunlar
CHP’li Özçağdaş, ayrıca Adıyaman’da öğretmen atamalarının planlanırken ihtiyacın üzerinde atama yapıldığını belirtti. "Uzun yıllardır ilde görev yapan öğretmenler norm fazlası ilan edilerek ilçe ve köylere resen atandığı iddiaları doğru mudur?" ifadeleri, MEB yönetmeliklerine ve öğretmenlerin özlük haklarına da ışık tutmaktadır.
Okul Ziyareti Çağrısı
Özçağdaş, Bakan Tekin’e Adıyaman’daki okul ziyaretleri kapsamında Cumhuriyet İlkokulu’nu da görmesi için çağrıda bulundu. "Eğitim sizin bahsettiğiniz gibi güllük gülistanlık mı yoksa bir beka sorunu haline mi gelmiş?" diyerek bu meselenin ciddiyetine dikkat çekti.
Öğretmenlerin Norm Fazlası Durumu
Özçağdaş, "Adıyaman’da bu yıl norm fazlası duruma düşerek resen ataması yapılan öğretmen sayısı kaçtır?" sorusunu sordu. Bu durum, öğretmenlerin durumunu, ek ders olanaklarını ve eğitim kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir.
Sonuç Olarak
Suat Özçağdaş’ın yönelttiği bu sorular, sadece Adıyaman’daki özel bir durumu değil, genel eğitim sistemindeki sorunları da gözler önüne sermektedir. Eğitimdeki kaynak yönetimi, öğretmen atamaları ve okul güvenliği konuları, toplumumuzun en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bu durumun üstesinden gelmek için acil ve etkin çözümler gerekmektedir. MEB’in bu kritik meseleleri dikkate alması ve mutlak şeffaflıkla yanıt vermesi, eğitim camiasının güvenini yeniden inşa etmesine yardımcı olabilir.