Çedesli, Mesemli, Diyanet Akademili Eğitim: Deneyimler ve Düşünceler

Ülkenin Eğitim Sistemi Üzerine EndişelerHaberin BaşlıklarıÜlkenin Eğitim Sistemi Üzerine EndişelerOkullara Gönderilen Din Görevlileri ile İlgili EndişelerMesleki Eğitim Merkezi (MESEM) UygulamalarıDiyanet Akademisi ve İlgili Eğitim UygulamalarıEğitim Birliği Yasasına Aykırı UygulamalarMUSTAFA GAZALCI Okullara Gönderilen Din Görevlileri ile İlgili Endişeler Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum […]

Ataturkun Mirasi Milli Egitim Bugun

Ülkenin Eğitim Sistemi Üzerine Endişeler

Okullara Gönderilen Din Görevlileri ile İlgili Endişeler

Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi, okullara imam ve din görevlilerinin gönderilmesiyle ilgili endişe yaratmaktadır. Bu proje, eğitimle, öğretmenlikle ve uzmanlıkla ilgisi olmayan kişilerin “manevi danışman” adı altında okullara sokulmasıyla bir ilktir ve Cumhuriyet tarihimizde yasalara ve geleneklere aykırı bir uygulamadır.

Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) Uygulamaları

Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM), ortaöğretim aşamasında bir mesleki okul olarak tanımlanmakta ancak öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar bir ücret ödenmekte ve yeterli güvenceleri bulunmamaktadır. Bu durum, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de aykırılık teşkil etmektedir. Bu uygulamaların acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir, özellikle de öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliği açısından.

Diyanet Akademisi ve İlgili Eğitim Uygulamaları

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Diyanet Akademisi ve benzeri kurslarla okul öncesinden itibaren her yaştan insana dinsel eğitim vermesi endişe yaratmaktadır. Bu tür eğitim uygulamalarının laik, bilimsel eğitim kavramlarına aykırılığı konusunda toplumda ciddi endişeler bulunmaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Diyanet Akademisi mezunlarının istihdam edilmesi yönünde yaptığı açıklamalar da bu endişeleri artırmaktadır. Bununla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu kurslarla laik ve bilimsel eğitimi çiğnemesi üzerine kamuoyunda ciddi tepkiler bulunmaktadır.

Eğitim Birliği Yasasına Aykırı Uygulamalar

Yüzyıl önce çıkarılan öğretim birliği yasasına rağmen, Diyanet Akademisi gibi uygulamaların Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından engellenmemesi endişe yaratmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laik, bilimsel eğitimi hedef alan bu uygulamalara destek vermeleri, ciddi toplumsal endişelere neden olmaktadır.

Laik, bilimsel eğitim, ülkemiz için yaşamsal derecede önemlidir. Toplumsal barışın, demokrasinin, bilimin ve özgürlüğün temelidir. Bu nedenle, Cumhuriyetimizi kuranların bu temel ilkeyi anayasaya, yasalara koyması son derece önemlidir.

Ülkemizin geleceği için laik, bilimsel eğitim ilkesine sahip çıkmak ve bu ilkeyi korumak, toplumsal olarak büyük bir öneme sahiptir.

MUSTAFA GAZALCI

16. VE 22. DÖNEM DENİZLİ MV., ÖĞRETMEN

Exit mobile version