İstanbul’un Yaz Ritmini Caz Belirliyor: 32. İstanbul Caz Festivali
İstanbul’un yazı, sıcak rüzgarlar ve uzun günlerin ötesinde, caz müziği ile de hatırlanıyor. Bu yıl, caz melodileri, şehrin en göz alıcı noktalarını süslerken, festival programı müzikseverler için keyifli bir deneyim sunuyor. 32. İstanbul Caz Festivali, 1-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olup, Garanti BBVA’nın desteğiyle İstanbul’un kültürel haritasına yeni soluklar katıyor.
Festivalin Açılışı: Chucho Valdés ile Afro-Küba Cazı
Festivalin açılış konserinde, caz tarihine damga vuran isimlerden biri olan Chucho Valdés, Afro-Küba cazını temsil ediyor. 1 Temmuz’da Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde gerçekleşecek olan bu etkileyici performansta, davulda Horacio “El Negro” Hernandez, basta José A. Gola ve perküsyonda Roberto Jr. Vizcaino yer alacak.
Latin Melodileriyle Tanışma: Hermanos Gutiérrez
2 Temmuz’da, Türkiye’deki ilk büyük konsertini verecek olan Hermanos Gutiérrez, Harbiye Açıkhava’da sahne alacak. Alejandro ve Stephan Gutiérrez, köklerine dayanan gitar tınılarını modern yorumlarıyla sunarak dinleyicileri etkileyen bir deneyim yaşatacak.
Zamanın Ritmini Yakalamak: Max Richter
3 Temmuz’da ilk kez İstanbul izleyicisiyle buluşacak Max Richter, çağdaş klasik müziğin önde gelen isimlerinden biridir. Richter’in şatosu, dinleyicilere içsel bir yolculuk sunmayı vadediyor.
Fransız Sarayı’nda İki Nefes, Bir Diyalog
4 Temmuz akşamı Grégory Privat ve Türk trompetçi Tolga Bilgin, Fransız Sarayı’nın tarihi atmosferinde sahne alacak. İkili, cazın evrensel dilini zarif bir şekilde yorumlayarak, iki farklı coğrafyanın tınılarını birleştiriyor.
Farklı Kuşakların İşbirliği: Civello, Başar, Scandroglio
5 Temmuz’da İtalya Başkonsolosluğu Bahçesi’nde sahne alacak Chiara Civello, Hakan Başar ve Michelangelo Scandroglio, cazın çok sesli yapısını farklı kuşak ve kültürler üzerinden yeniden yorumlayacak.
Güçlü Bir Vokal: Jazzmeia Horn
Jazzmeia Horn, 7 Temmuz’da Swissotel sahnesinde performans sergileyecek. Grammy adayı vokal, güçlü duruşu ve köklü caz repertuarı ile dinleyicilere unutulmaz bir deneyim sunacak.
Ritmin Sınırlarını Zorlayan: Meshell Ndegeocello
8 Temmuz’da sahne alacak olan Meshell Ndegeocello, türler arası geçişleriyle tanınan bir sanatçıdır. Soul, funk, caz ve spoken word arasında geçen tarzı, onu kalıplardan bağımsız bir sanatçı yapıyor.
Boğaz’da Bir Brezilya Gecesi: Rogê
9 Temmuz’da Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşecek konser, Brezilyalı sanatçı Rogê ile sıcak ritimleri İstanbul’a taşıyacak. Sambadan tropikal folk’a kadar geniş bir repertoara sahip olan Rogê, nostalji ile neşeyi harmanlayacak.
Deneysel ve Duygusal Bir Buluşma: Ege & Von Roderick
10 Temmuz’da Hilton Bosphorus’ta gerçekleşecek bu etkinlikte Meltem Ege ve Matt Von Roderick, cazın farklı öğelerini bir araya getirerek dinleyicilere klasik kalıpların dışına çıkan bir deneyim sunacak.
Cazın Ustaları: Kerem Görsev Quintet
11 Temmuz akşamı Hilton Bosphorus’ta yer alacak Kerem Görsev Quintet, Türkiye caz sahnesinin köklü bir sesi olarak programda özel bir yer edinmeli. Klasikleşmiş kompozisyonlarıyla dinleyicilere zamanın ötesinde bir deneyim yaşatacak.
Boğaz’da Gün Boyu Caz: Caz Vapuru
13 Temmuz’da Kabataş’tan hareket edecek Caz Vapuru, festivalin sembolik etkinliklerinden biri. Caz müziği eşliğinde güzellikleri keşfederken, katılımcılara özgün bir deneyim sunulacak.
Alternatif Rota: +1’li Gece Gezmesi
16-17 Temmuz tarihlerinde Kadıköy Sineması ve Moda Sahnesi’nde gerçekleşecek +1’li Gece Gezmesi, İstanbul Caz Festivali’nin genç ve bağımsız seslere açtığı kapıları aralıyor. Bu etkinlik, klasik konser deneyiminin ötesine geçerek farklı sahne dillerine yer veriyor.
Parklarda Caz: Şehrin Doğasında Müzik
İstanbul’un dört bir yanında, yeşil alanlarda gerçekleştirilecek Parklarda Caz etkinlikleri, genç caz yeteneklerinin sahne alacağı ücretsiz konserlerle dolup taşacak. Bu buluşma, müziği ulaşılabilir kılıp gündelik yaşamın bir parçası haline getiriyor.
Caz, İstanbul’un yazında özgün ritmiyle kendini gösteriyor. 32. İstanbul Caz Festivali, ustalıkla icra edilen performanslar ve genç seslerle dolu bir yaz geleneği sunarak, şehrin kültürel takvimine yeni bir soluk katıyor. Garanti BBVA ile hayata geçen bu festival, müziği İstanbul’un gündelik hayatına yumuşak bir doku gibi işliyor.
Bu içerik, Garanti BBVA iş birliğiyle hazırlanmıştır.