Zadie Smith’in "Dead and Alive" adlı Eserinin Bullshit İncelemesi
Bullshit’in Tanımı ve Gelişimi
Yirmi yıl önce, filozof Harry Frankfurt, "bullshit" kavramını detaylandırdığı etkili eseri On Bullshit‘i yayımladı. Frankfurt’a göre, bir "bullshitter" (sözde doğru söyleyen) gerçeğe ya da yalanlara kayıtsız bir şekilde konuşan bir kişidir. Bu ortaçağ sosyal tehlikesine yönelik çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiş, Oxford filozofu G.A. Cohen, 20. yüzyıl Fransız eleştirel kuramının, “açıklanamaz belirsizlik” taşıdığı için farklı bir tür bullshit olduğunu öne sürmüştür. David Graeber ise modern ekonomide, belirli mesleklerin ve faaliyetlerin tamamen "bullshit" bir niteliğe sahip olduğunu savunmuştur. Tüm bu kavramların ortak noktası, gerçekçi iletişim ve anlamlı istihdam gibi temel ilkelerin ihlal edilmesidir.
Son Çağdaş Edebiyatta "Banter"
Son yıllarda, edebi figürlerin, genellikle Amerikalı dergiler tarafından talep edilen siyasi konular hakkında yazdığı uzun makaleler, yeni bir "bullshit" türü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu eserlerde, cümlelerin çoğu dilbilgisel olarak doğru olsa da, okuyucular çoğu zaman derinliksiz ve ciddiyetsiz çıkarımlarla karşılaşmaktadır. Zadie Smith’in en son deneme derlemesi Dead and Alive, bu tarz yazımlara mükemmel bir örnek teşkil etmektedir.
Zadie Smith ve Düşünce Eserleri
Zadie Smith, White Teeth ve On Beauty gibi ödüllü romanların yazarı olarak bilinse de, son dönemde sosyal ve politik konularda düşünce yazıları kaleme almayı benimsemiştir. Dead and Alive, Smith’in düşündürücü makaleleri olduğundan, zengin içerik sunmakla birlikte okuyucuların kafalarını karıştıran belirsizlikleri barındırmaktadır.
Estetik ve Hedefin Belirsizliği
Smith, makalelerinde “açık, anlaşılır ama etkisiz cümleler” ile “aşırı karmaşık yapılar arasında” bir seçim yaparken, okuyucuyu durmaksızın sorgulamaya itmektedir. Bu karmaşık yaklaşım, okuyucuları net bir sonuç olmadan bırakırken, Smith’in kendine özgü bir düşünce biçimi geliştirdiğini düşünmektedir.
Kelimelerin Kullanımı ve Eleştiriler
Dead and Alive‘da, Smith’in dil kullanımı, belirli kavramlar arasında bulanık geçişlere yol açmaktadır. Birçok eleştirmen, Smith’in çeşitli politik duruşları "anlamsız" olarak nitelendirmiştir. Örneğin, “kelimeler yoktur” veya “kelimeler kitle imha silahıdır” gibi çelişkili ifadeleri, okuyucunun zihninde bir karışıklık yaratmaktadır.
Smith’in Çelişkili Durumları
Smith, görüşlerini sunarken sıkça çelişkili tavırlar sergilemektedir. Ekonomik politikalar hakkında söyledikleri, okuyucuya yalnızca kafa karışıklığı sunmaktadır. Örneğin, iklim değişikliği konusundaki tutumlarındaki tutarsızlık, eleştirmenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Ayrıca, "kültürel yaklaşım" kavramını sorgularken, başka kavramların gerekliliğine dair belirsizlikler içermektedir.
Sonuç ve Okuyucu Duygusu
Smith, denemelerinin sonunda, okuyucularını kesin bir pozisyona itme veya yönlendirme gereksinimi hissettiğinde, kendisini “manipüle edilmiş” hissetmekte ve bu durum eleştirmenler için tekrarlayan bir şikayet noktası haline gelmektedir. Hedeflenen okuyucu kitlesi, Smith’in yazı stillerini "ilginç" bulmaktan çok, cansız bir ifade olarak yorumlamaktadır.
Kısa Yorum
Zadie Smith’in Dead and Alive adlı eseri, edebi derinliğin ötesinde “bana kalırsa” diyerek okuyucuyu düşündüren bir metin olarak öne çıkıyor. Ancak, içerdiği belirsizlikler ve çelişkili ifadeler, okuyucunun gerçek anlamda derin bir anlayış geliştirmesini zorlaştırıyor. Sonuç olarak, Smith’in hedefi kuşku uyandırmak mı, yoksa net bir mesaj iletmek mi, önemli bir tartışma konusudur. okuyucular, alışılmışın dışındaki bir bakış açısıyla düşünmeye zorlayabilir; fakat bu, zaman zaman kendilerini bir karmaşa içinde bulmalarına da neden olmaktadır.

