İsrail Ordusu, Lübnan’ın Güneyinde Hedeflerine Yönelik Saldırılarını Sürdürüyor
El-Musaylih Beldesine Yoğun Saldırılar
Lübnan basınında yer alan haberlere göre, İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyinde bulunan el-Musaylih beldesini hedef alarak 10’dan fazla saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılar sırasında meydana gelen şiddetli patlamalar, bölgedeki endüstriyel tesislerde büyük yıkımlara yol açtı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, hedef alınan bölgede buldozerlerin bulunduğu ve Musaylih-Neccariye kara yolunun kapandığı bildirildi.
Hizbullah’ın Altyapısına Yönelik Hedefler
İsrail ordusu, yaptığı açıklamada, saldırılarının Hizbullah’ın altyapısını hedef aldığını iddia etti. Açıklamada, Hizbullah’ın “altyapıyı yeniden inşa etmek için kullandığı” araçların hedef alındığı belirtildi. Ayrıca, Hizbullah’ın bölgedeki varlık ve faaliyetlerinin, İsrail ile Lübnan arasında var olan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği savunuluyor.
Ateşkes Anlaşması Vahim İhlallerle Sarsılıyor
Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024’te imzalanan ateşkes anlaşması, İsrail’in neredeyse günlük olarak düzenlediği saldırılarla sürekli olarak ihlal ediliyor. Resmi verilere göre, İsrail, bu anlaşmayı 4 bin 500’den fazla kez ihlal ederken, bu saldırılarda en az 283 kişi hayatını kaybetti ve 630 kişi ise yaralandı. Ekim 2023’te başlayan Hizbullah ile İsrail arasındaki kontrolü çatışmalar 2024’te daha da şiddetlendi.
İsrail ordusunun Lübnan’a yönelik saldırılarında 4 binden fazla kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık 17 bin kişi yaralanmış durumda. Bunun yanı sıra, Lübnan’a yönelik kara saldırıları esnasında, sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen bölgedeki beş noktada işgalini sürdürmeye devam ediyor.
Sonuç
Son gelişmeler, Lübnan ile İsrail arasındaki tansiyonun ne denli yükselebileceğini gösteriyor. Özellikle, ateşkes anlaşmalarının ardında yatan güvensizlik ve ihlaller, bölgedeki barış sürecini giderek tehdit ediyor. Saldırıların ve buna bağlı olarak ortaya çıkan can kayıplarının, uluslararası toplum tarafından daha dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiği aşikar. Gerilimin daha da tırmanmaması için diplomatik çözümlerin acilen devreye girmesi, bölgenin istikrarı açısından kritik önem taşıyor.