Türkiye’de Doğum Oranları Düşüyor: Genç Nüfus Azalırken Gelecekteki Etkileri
Doğurganlık Oranındaki Düşüş Tehlikeleri
Türkiye, son yıllarda doğum oranlarındaki azalma ile karş karşıya. 2019’dan itibaren düşme eğilimi gösteren doğurganlık oranı, günümüzde 1,48 seviyesine gerileyerek ülkenin genç nüfusunu tehdit ediyor. Uzmanlar, bu durumun eğitimden sağlığa, ekonomiden savunmaya birçok alanda geniş etkiler doğurabileceğine dikkat çekiyor.
Eğitim ve Sosyal Hizmetlerdeki Potansiyel Sorunlar
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, son verilere dayanarak “5 yaş altı nüfus 2018’de 6,5 milyonken, bu rakam 4,8 milyona düştü. Doğum oranlarının bu yıl da düşmeye devam edeceğini düşünüyorum. 1,4 seviyesine inmesini bekliyorum. Okul çağındaki nüfusun azalması bazı bölgelerde sınıf mevcutlarının düşmesine, hatta okul kapanmalarına yol açabilir” diyor.
Yaşlı Nüfus Artışı ve Sosyal Güvenlik Açıkları
Eryurt, 65 yaş ve üzeri nüfusun 9,5 milyona ulaştığını ve bu rakamın 2050’de 22 milyona çıkacağını belirtiyor. Bu durum, sağlık harcamalarını artırırken kronik hastalıkların yaygınlaşmasına da yol açacak. “Yaş kompozisyonundaki bu değişim, sosyal güvenlikteki aktif/pasif oranını bozacak. Şu anki oran 1,58. Bu oran, giderek daha hassas bir noktaya gelecek” şeklinde uyarıyor.
Doğurganlık Üzerindeki Diğer Etkenler
Sezaryen doğumdaki artış, bu konunun bir diğer boyutunu oluşturuyor. Prof. Dr. Eryurt, "Ülkemizde sezaryen doğum yaygınlaşmış durumda ve bu durum nüfus kontrolünü etkiliyor" diyor. Ayrıca Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, bazı gıdaların doğurganlık üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaparak, “Tavuk ve mısır gibi gıdalar, kısırlığa yol açabilen unsurlar arasında” diyor.
Askerlik İhtiyacının Karşılanmaması Riski
Prof. Dr. Eryurt, askerlik çağına giren 20-29 yaş grubunun nüfusunun 2021 yılından itibaren azalmaya başladığını belirtiyor. “Asıl etkiyi 2035 sonrası hissedeceğiz. Genç nüfus azalınca, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak zorlaşacak. Dışarıdan paralı asker alımı gibi durumlar gündeme gelebilir” diye ekliyor.
Sonuç: Uyarılar ve Gelecek Öngörüleri
Türkiye’nin doğurganlık oranlarının düşmesi, sadece demografik bir sorun değil, aynı zamanda eğitimin, sağlık sisteminin ve ulusal güvenliğin de geleceğini tehdit eden bir durum. Uzmanların dile getirdiği uyarılar, devlet politikalarının gözden geçirilmesini ve toplumsal bilinçlenmeyi şart kılıyor. Gelecekteki nesillerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için bu konuların üzerinde daha fazla durulması gerektiği aşikâr.
Bu nedenle, ebeveynlerin farkındalığı artırılmalı ve doğurganlık sorunlarına yönelik çözümler geliştirilmelidir. Aksi takdirde, Türkiye’nin geleceği, mevcut problematiklerle dolu bir yolculuğa devam edecektir.

