Doğuştan Engelli Öğretmenin İnanılmaz Hikayesi: Anneme Öğretmen Odasında Çay İçirdim
Yayınlanma:
Güncellenme:
Karaman’da Doğuştan Engelli Öğretmenin İnanılmaz Hikayesi
Karaman’da doğuştan serebral palsi hastalığı nedeniyle ayakta durmakta ve yürümekte güçlük çeken Ayşe Uzunoğlu, ilkokul yıllarında karşılaştığı olumsuzlukları başkalarının yaşamaması için öğretmen olmaya karar verdi. Eşi ve annesinin desteğini hep yanında gören Uzunoğlu, öğrencilerine ve çevresindekilere azmettikten sonra nelerin başarılabileceğini göstermek istiyor.
Anneme Öğretmen Olarak Hizmet Etmek İstiyorum
Yaşadığı fiziksel zorluklara rağmen mesleğini severek yapan ve koltuk değnekleriyle hareket eden Uzunoğlu, iyi bir eğitim almak için annesiyle zorlu bir mücadele içine girdiklerini söyledi. Yaşı ilerledikçe zorlukların da peşini hiç bırakmadığına ama pes etmeden, azimle yoluna devam ettiğine dikkat çeken Uzunoğlu, şöyle konuştu:
“İlkokulu bitirdikten sonra başaramayacağım empoze edilmeye çalışıldı. Hem psikolojik hem fiziksel bir savaş vermem gerekti ama bu beni yıldırmadı. Hatta daha da güçlendirdi. Tek çıkış kapım okumaktı. Okula gelmezsem sosyalleşebildiğim bir yer yoktu. Dışarda oyun oynayamıyorsunuz ama okulda arkadaşlarınız var. Okul benim özgürleşme alanımdı ve halen de öyle. Annem olmasa ben bunları başaramazdım. Okula beni getirdiğinde öğretmenler odasında beklerdi. Göze batmamak için öğretmenler odasını temizler, çay kahve yapardı. Bir gün öğretmen olup anneme öğretmenler odasında çay içirmek istiyordum. Geçen yıl atanınca, ilk yaptığım şey anneme öğretmen odasında çay içirmekti.”
Olumsuzluklara Karşı Mücadele
Hayattaki en büyük şansının annesi olduğunu düşündüğünü belirten Uzunoğlu, şöyle devam etti: “Annem evlenmek için üniversiteyi yarıda bırakmış. Dedim ki, bütün hayallerini bende gerçekleştireceksin. 2019’da üniversiteden mezun oldum, törende kepi birlikte attık. Çabam birilerine örnek olursa mutlu olurum. Benim konuşabilmem, oturabilmem bile mümkün görünmüyormuş ama başardım. Engelliler asla vazgeçmesin, olumsuzluklara karşı kulak tıkasınlar. İstendikten sonra her şey yapılır.”