Yenilenebilir Enerji Alanında Yeni Bir Dönem: Mobil Hidrojen Dolum İstasyonu Projesi

EUREKA’dan 3,4 Milyon Euro Hibe Desteği

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin öncülüğünde geliştirilen Mobil Hidrojen Dolum İstasyonu (Hydromod) Projesi, Avrupa’nın önde gelen AR-GE destek platformu EUREKA’dan 3,4 milyon Euro hibe desteği alarak dikkat çekti. Bu destek, pandemi sonrası kaynakların hem sürdürülebilirliğe hem de temiz enerjiye yönlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Türkiye ve Güney Kore İşbirliği

Yılda 3 yıl sürecek olan Hydromod Projesi, Türkiye ve Güney Kore işbirliğiyle yürütülecek. Yapay zeka, sensör teknolojileri ve nesnelerin interneti (IIoT) entegrasyonu sayesinde, proje, hidrojen ekosisteminde yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunacak. Bu durum, enerji maliyetlerinde düşüşe ve dolayısıyla enflasyonla mücadelede de dolaylı bir etki yaratabilir.

Projenin Hedefleri: Esneklik ve Güvenlik

Projenin en önemli amaçlarından biri, mobil ve modüler hidrojen dolum istasyonlarıyla HRS (Hidrojen Dolum İstasyonu) sistemine güvenilirlik kazandırmaktır. Bu sayede, enerji dönüşüm sürecinde yaşanan yüksek maliyetler ve kurulum süreleri gibi sorunlar ortadan kaldırılacak. Ayrıca, sistemin "SAE J2601" ve "ISO 19880" standartlarına uygunluğu, güvenlik ve uyumluluk açısından büyük avantaj sağlayacaktır.

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin Rolü

Projede Türkiye’den Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ, koordinatör olarak görev alacakken, Güney Kore’den Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (UNIST) de projede yer alacak. Türkiye tarafındaki süreçlerin yürütülmesinde Türk Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) önemli bir rol üstlenecek.

Genel Müdürün Açıklamaları

Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, projeyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Bu projeyle sadece enerji altyapımıza katkı sağlamayı değil, aynı zamanda ülkemizin hidrojen alanındaki teknik birikimini artırmayı hedefliyoruz. Mobil sistemler sayesinde temiz enerjiye geçiş sürecini daha esnek ve sürdürülebilir hale getirebiliriz" ifadelerinde bulundu.

Editör Yorumu

Mobil hidrojen dolum istasyonları gibi projeler, enerji dönüşümünde yaşanan zorluklara yenilikçi çözümler sunma potansiyeline sahip. Enflasyon oranlarının yükseldiği ve döviz kurlarının dalgalandığı bir dönemde, bu tür projelerin hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önemi bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, uzun vadede döviz getirisini artırabilir ve ulusal ekonomi üzerindeki baskıyı hafifletebilir. Dolayısıyla, bu tür projelerin desteklenmesi, enerji bağımsızlığı ve ekonomik istikrar açısından kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir.