ABD Ekonomisi İkinci Çeyrekte Beklentileri Aştı

İkinci Çeyrek Büyüme Verileri

ABD ekonomisi, 2023’ün ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydetti. Yıllıklandırılmış olarak yüzde 3 oranında büyüyen ekonomi, Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin yüzde 2,6’lık büyüme tahminini geride bıraktı. Bu olumlu gelişmeler, ekonomik aktivitedeki iyileşmenin sürdüğünü göstermektedir.

Kişisel Tüketim ve Çekirdek PCE Verileri

Ancak, kişisel tüketim verileri beklenenin biraz altında gerçekleşti. İkinci çeyrek boyunca kişisel tüketim, yüzde 1,4 oranında bir artış gösterirken, ekonomistlerin beklentisi yüzde 1,5 civarındaydı. Bu durum, tüketici harcamalarının artış hızının yavaşladığını işaret edebilir.

Öte yandan, çekirdek PCE verisi çeyreklik bazda yüzde 2,5 artış gösterdi ve burada beklenen oran yüzde 2,3’tü. Çekirdek PCE’deki bu artış, enflasyon üzerinde dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Net İhracat ve İş Yatırımları Üzerine

Ekonomik analiz bürosunun raporuna göre, net ihracat yılın ilk çeyreğinde rekor düzeyde bir düşüş göstermesinin ardından, GSYİH’ya 5 puanlık bir katkı sağladı. Ancak işletme yatırımlarındaki büyümenin yavaşladığı gözlemlendi. Bu durum, şirketlerin geleceğe yönelik yatırım iştahının azaldığını gösteriyor olabilir.

Trump’ın Faiz İndirim Çağrıları

ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmelerde ikinci çeyrek büyüme verilerini öne çıkararak, Federal Reserve’in (Fed) faiz oranlarını indirmesi çağrısını yineledi. Bu bağlamda, faiz indirimlerinin kredi piyasasını canlandırabileceği ve ekonomik büyümeyi destekleyebileceği düşüncesi gündemde kalıyor.

Sonuç ve Değerlendirme

ABD ekonomisinin ikinci çeyrek performansı, başlangıçta öngörülenin çok üzerinde bir büyüme ile dikkat çekiyor. Ancak kişisel tüketimdeki ılımlı artış ve işletme yatırımlarındaki yavaşlama, dikkatle izlenmesi gereken unsurlar arasında öne çıkıyor. Trump’ın faiz indirimine ilişkin çağrıları, piyasalarda belirsizlik oluşturabilir. Ekonomik veriler, Fed’in gelecekteki politikaları açısından önemli bir kıstas olacaktır. İkinci çeyrek verileri, hem yatırımcılar hem de ekonomistler için belirleyici bir dönüm noktası olarak değerlendirilecektir.