ABD’nin Gazze Planı: Uluslararası İstikrar Gücü Oluşumu ve Türkiye’nin Rolü
ABD’nin Gazze Planı ve Uluslararası İstikrar Gücü
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki durumu istikrara kavuşturmak amacıyla farklı ülkelerin katılımıyla bir Uluslararası İstikrar Gücü oluşturulmasını planlıyor. Trump, bu gücün Gazze’de ne zaman faaliyete geçeceğine dair "Yakında" ifadesini kullanarak, sürecin hızlandığını belirtti.
Türkiye’nin Katılımı ve İsrail’in Tepkisi
Axios muhabiri Barak Ravid’in aktardığına göre, ABD, İsrail’in itirazlarına rağmen Türkiye’nin bu istikrar gücüne katılmasını istiyor. ABD’li bir yetkili, "Türkler, Gazze’de anlaşmaya varılmasında önemli bir destek sağladı. Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik sert açıklamaları ise ters etki yarattı." şeklinde konuştu. Yetkili, İsrail’in endişelerinin farkında olduklarını ve her iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm oluşturmak için çalıştıklarını vurguladı.
İsrail’in Kontrol Kaybı
ABD’li kaynaklar, İsrail’e yapılan ziyaretlerde görüşmelerin Uluslararası İstikrar Gücü etrafında şekillendiğini belirtti. Bir ABD’li yetkili, "İsrailliler gergin ve şüpheli çünkü artık kontrolü ellerinde tutmuyorlar. Biz onlara ‘Doğru koşulları yaratalım ve Hamas’ın ciddi olup olmadığını görelim’ dedik." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Açıklamaları
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin arabulucu rolüne dikkat çekerek, "Bizim şu ana kadar oynadığımız rol, savaşın durdurulması için arabuluculuk." dedi. Fidan, garantörlük konusundaki belirsizliklere de değinerek, "Şu anda yapısallandırılmış bir durum yok. Trump’ın barış planında üç kurumsal mekanizma var: Görev gücü, Barış Konseyi ve İstikrar Gücü." şeklinde konuştu.
Fidan, "Eğer Filistinlilerin de kabul edeceği bir anlaşma çıkarsa, biz üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. 1967 sınırlarına dayalı bir devlet Filistinlilere verilirse, fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız." ifadelerini kullandı.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın Tepkisi
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Türkiye’nin İstikrar Gücü’ne katılımı hakkında, "Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İsrail’e karşı yaklaşımını sadece olumsuz açıklamalarla değil, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik yaptırımlarla da ortaya koydu." şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Bu haber, bölgedeki dinamiklerin ne denli karmaşık olduğunu ve uluslararası ilişkilerin sürekli bir değişim içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Türkiye’nin rolü ve ABD’nin stratejileri, Gazze’deki barış sürecinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Her iki tarafın da endişeleri ve beklentileri, bu sürecin nasıl şekilleneceğini belirleyecek.

