İBB’ye 9. Dalga Operasyonu: İnan Güney ve 44 Kişi Hakkında Gözaltı Kararı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde gerçekleştirilen 9. dalga operasyonunda, CHP’li Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyon, sabah saat 08.10 itibarıyla 40 kişinin gözaltına alınmasıyla başladı.
Gözaltı Kararının Detayları
Gözaltı kararı verilen isimler arasında, 2019 yılından beri İBB Başkan Danışmanı olarak görev yapan Yiğit Oğuz Duman, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in koruması ve Kültür AŞ ile Medya AŞ çalışanları yer alıyor. Gözaltı işlemleri sırasında, şüphelilerin evlerinde arama yapıldığı ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı binasında bazı dijital materyallere el konulduğu bildirildi.
Başsavcılıktan Açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, operasyonla ilgili yaptığı açıklamada, "Çıkar amaçlı suç örgütü yönetme, irtikap, rüşvet, kamu kurumu zararına dolandırıcılık ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçları şüphelisi Murat Ongun ve firari şüpheli Emrah Bağdatlı ile irtibatlı Medya A.Ş, Kültür A.Ş ile İBB bünyesinde birçok dolandırıcılık eylemine karıştığı tespit edilen ve aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de bulunduğu 35 şüpheli hakkında gözaltı talimatı verilmiştir." ifadelerini kullandı.
CHP’den Tepkiler
CHP Halkla İlişkiler ve Medya ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, operasyona sert tepki gösterdi. Bulut, "Bu bir hukuk değil, iktidarın talimatla yönettiği siyasi bir operasyon; baskı rejiminin utanç vesikasıdır!" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise, "İBB’ye yönelik dalgaların sonunun gelmemesi, siyasetin dizayn edilme çabasından başka bir şey değildir. 2014’te, 2019’da ve 2024’te milletin takdiri ile kazanılan belediyeleri, operasyonel yöntemlerle ele geçirme planlarınız elinizde patlayacak." şeklinde konuştu.
Bu operasyon, Türkiye’deki siyasi iklimin ne denli gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İBB’ye yönelik bu tür operasyonların, siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığına dair endişeler artarken, muhalefet partileri de bu durumu sert bir dille eleştiriyor. Gözaltıların ve operasyonların, hukukun üstünlüğü açısından sorgulanabilir bir süreçte gerçekleştiği düşünülüyor.