Eğitim Politikalarında Görülen Eksiklikler ve Çözüm Önerileri
Eğitimde Zorunlu Eğitim ve Lise Süresi Sorunu
Türkiye’de zorunlu eğitim çağındaki 3.5 milyon çocuğun okula kazandırılması konusunda somut adımlar atılmıyor. Hatta, liselerin zorunlu olmaktan çıkarılması ve eğitim süresinin kısaltılması tartışılmakta. Uygulama, gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin eğitim yöntemleri ile örtüşmüyor.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Eksiklikler
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılan düzenlemelerde eksiklikler göze çarpmakta. Eğitim müfettişlerinin olmaması ve öğretmenler için rehberlik hizmetlerinin yeterince önemsenmemesi, dikkat çeken sorunlar arasında. Ayrıca, öğrenci kişilik hizmetlerini yürütecek psikolojik danışmanların durumu, bilinçli bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir.
Öğretmenlerin İtibarı
Öğretmenlik mesleğinin statüsü, mevcut düzenlemelerle önemli ölçüde gerilemiştir. Öğretmenler, Anayasa’nın 128. maddesi ve 657 sayılı DMK’ya göre, diğer kamu görevlilerinden farklı bir kategoriye yerleştirilmiştir. Bu durum, öğretmenler için ciddi bir maddi ve manevi sıkıntıya yol açmaktadır.
Mülakat Süreçleri Üzerine Eleştiriler
Önceki mülakat süreçlerinde 1611 öğretmenin elenmesi ve konuyla ilgili mahkeme kararlarının ortaya çıkması, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) nezdinde adalet duygusunu zedelemiştir. Bu durum, öğretmen atamalarındaki şeffaflık ve güvenilirlik sorununu gündeme taşımaktadır.
Müfredat ve Eğitim İçeriği
Yeni müfredatın içeriği, gençleri çağdaş uygarlık hedeflerinden uzaklaştırmakta. Çağdaş eğitim ilkeleri ile çelişen bu uygulamalar, Türkiye’nin eğitim sistemini geriye götürme riski taşımaktadır.
Manevi Danışmanlık Uygulamaları
Zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri ile birlikte, öğrencilere psikolojik destek sunan danışmanların olmaması bir eksiklik değil, bilinçli bir tercihtir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okullardaki manevi danışmanlık uygulaması, Anayasa’nın eğitimle ilgili maddelerine aykırı bir durum arzetmektedir.
Formasyon ve Öğretmen Atamaları Üzerine Değerlendirmeler
Öğretmenlik branşlarına yapılan atamaların belirlendiği Talim-Terbiye Kurulu’nun 9 numaralı kararı, Eğitim Fakültesi mezunlarını birinci öncelikli kılmamaktadır. Bununla birlikte, yeterli öğretmen ataması yapılmaması suretiyle, okullarda yıllık yaklaşık 100,000 ücretli öğretmen görevlendirmesi gerçekleşmektedir.
Vakıflar ve Protokol İlişkileri
Öğretmen atamalarında bütçe yetersizliğinden bahsedilirken, Maarif Vakfı ve diğer vakıflara son 5 yılda aktarılan 26 milyon TL, soru işaretleri yaratmaktadır. Bu ödemelerin nereden yapıldığı konusunda belirsizlik mevcuttur.
Sonuç
Yukarıda sıralanan eksiklikler ve sorunlar, Türkiye’nin eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Siyasi partiler, eğitim sendikaları, veli dernekleri ve medya, öğrencilerin üstün yararını gözeterek ortak bir akıl oluşturulmasına katkıda bulunmalıdır. Eğitimdeki sorunların çözümü için ortak bir irade gerekmektedir; zira eğitimin kalitesi, toplumun geleceğini belirleyen temel unsurdur. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, "Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır."
Editoryal Yorum
Eğitimdeki mevcut sorunların çözülmesi için sadece bireysel ya da tek taraflı yaklaşımlar yeterli olmayacaktır. Eğitim dengesi, tüm paydaşların iş birliğiyle sağlanmalıdır. Türkiye’nin eğitim geleceği için politika yapıcılar, eğitimciler ve velilerin bir araya gelerek ortak bir bilinçle hareket etmesi kaçınılmazdır. Bu süreç, sadece eğitim sisteminin değil, toplumun genel gelişiminin de sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.