Eğitimde Usulsüzlük: LGS Sonuçları Üzerine Değerlendirme

Sınav Süreci ve Yerleştirme

Öğrenciler, yerel yerleştirme sistemi aracılığıyla kayıt alanındaki okullar arasından tercih yapma imkânına sahip. Bu süreçte, öğrencilerin ilk üç tercihi ikamet adreslerinin yakınında bulunan okullardan seçilmek zorunda. Mezunlar, en fazla beş okul tercih edebiliyor; ancak, meslek lisesi veya imam hatip lisesi olmayan bölgelerdeki öğrencilerin istemedikleri bu tür okulları tercih listelerine yazmak zorunda bırakılması, eğitimde eşitsizlik ve sınıfsal ayrışmaya yol açıyor.

Güvenlik Sorunları

Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, LGS sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte sınav güvenliğinin nasıl tehdit altında olduğunu gözler önüne serdi. 15 Haziran’da sınavın bitmeden, soruların ve cevap anahtarlarının sosyal medya gruplarında yayımlandığını belirten Aydoğan, bu durumun devletin sınav güvenliğini yeterince sağlayamadığının bir gösterdiğini ifade etti.

Bakanın Açıklamaları

Bakan Tekin, sorunların yaşandığını kabul ederken, "Sınavın güvenliğini riske edecek durum yaşanmadı" açıklamasıyla olayın ciddiyetine dikkat çekti. Bu durum, aileler arasında endişeleri artırarak öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkiledi.

Sınav Katılım Oranları Düşüyor

Giderek artan bir eğitimden uzaklaşma durumu yaşanıyor. 8’inci sınıf düzeyinde kayıtlı 1.2 milyon öğrenci varken, sınava başvuran sayısı 1 milyonun altında kalmış durumda. Bu veriler, her beş öğrenciden birinin sınava girmediğini gösteriyor ve eğitim sisteminin işleyişinin sorgulanmasına yol açıyor.

Tam Puan Alan Öğrenci Sayısı Rekor Kırdı

Bu yıl sınavda tam puan alan öğrenci sayısı 719’a ulaştı. Bu, önceki yıllara göre dikkat çekici bir artış. 2023’te bu sayı 562, 2024’te ise 352 olarak kaydedilmişti. Bu durum, sınavın içeriği ve öğrencilerin başarıları nasıl ilişkilendirileceği konusunda soru işaretleri doğuruyor.

Editör Yorumu

Eğitim sistemimizdeki sorunlar ve usulsüzlükler, sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkileme potansiyeli taşıyor. Bu süreçlerde yaşanan güvenlik zaafiyetleri ve yerleştirme sistemindeki zorlamalar, eğitimde fırsat eşitliği anlayışını zedelemektedir. Eğitim politikalarının acilen gözden geçirilmesi ve tüm öğrencilerin eşit şartlar altında eğitim alması sağlanmalıdır. Aksi takdirde, gelecek nesillerin akademik başarıları ve toplumsal gelişimi tehlikeye girecektir.