Öğretmenlerin gelişimden uzak, her şeye karşı çıkan bir kitle gibi algılandığını açıklayan Profesöre tepkiler gecikmedi.
Maalesef öğretmenler artık sadece ekonomik çıkar peşinde koşan, meslek etiğini ihlâl edenlere ses çıkarmayan, kendilerini geliştirme yerine sürekli sınavlara, eğitimlere karşı çıkan, tatil peşinde koşan kişiler olarak algılanmaktadır.
İtibar için önce bu algıyı değiştirmeliyiz.
Bu algıyı değiştirebilseydik, bahsettikleriniz de zamanla düzelirdi… Ama liyakatsizlik devam ettikçe, öğretmene hakkı olan maaş verilmedikçe, özlük ve yaşam koşulları iyileştirilmedikçe sistem bir noktada tıkanır.
Maaşımız en düşük memur maaşı olmuş ne bekliyordunuz ki? Ayrıca bu sınavların ve okulda izlenilen seminerlerin gerçekten mesleğe katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Entelektüel beklentiler refah ile gelir. Öncelik hayati ihtiyaçlardır. Babam sınıf öğretmeniydi, taşra dışında hiç bir okula tayin istemedi. Bu çocuklara kim öğretmenlik yapacak derdi. Maddi manevi her şeyini verdi, teşekkür eden bile olmadı, tüm eziyeti çekirdek ailesi yaşadı.
Hocam size şunu söylemek isterim. Lütfen öğretmenin görev tanımını ve yetkilerini bilin. Kendini geliştirmek için eğitimlere gidecek para, yurtdışına gidecek para, öğrencilere fotokopi çekecek para, 23 bin maaş alacak 15bin kira. Öğretmen çocuğunuzun bakıcısı değildir.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?