İlayda Gültekin: Fen Bilgisi Derslerini Eğlenceli Hale Getiriyor
Haberin Başlıkları
Fen Bilgisi Öğretmeni İlayda Gültekin’in Eğlenceli Ders Anlatımı
İstanbul Kağıthane’de Şehit Adem Yavuz Ortaokulu’nda görev yapan 25 yaşındaki Fen Bilgisi öğretmeni İlayda Gültekin, öğrencilere bilimi sevdirmek için dikkat çeken bir yöntem kullanıyor. Sıkıcı ders anlatımlarının ötesine geçen Gültekin, ders işlerken oyunlaştırma ve hikayeleştirme yöntemini benimseyerek, bilimi eğlenceli hale getiriyor.
Milyonlarca İzleyiciye Ulaşıyor
Eğitimde yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çeken İlayda Gültekin, öğrencilere fen bilgisi derslerini daha anlamlı hale getirmek amacıyla interaktif oyunlar ve ilgi çekici hikayelerle destekliyor. Öğrencilerin derslere katılımını artırmak ve merak duygularını teşvik etmek için çeşitli etkinliklerle derslerini zenginleştiriyor. ‘Bilim, çocukların ilgisini daha çok çeksin’ diye deneyleri masallara, oyunlara uyarlıyor. Bazen de deneyin ta kendisi oluyor. “FENsiz Olmaz” adıyla sosyal medyada deneylerini paylaşan genç öğretmenin videoları milyonlar tarafından görüntüleniyor.
Dinleme İç Güdüleri Artıyor
Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olan İlayda Gültekin, deneylerini anlatma serüvenini şöyle anlatıyor: Koridorda, bahçede, her yerde fen deneyi yapılabileceğini göstermek istedim. Öğrenmek her yerde mümkün yeter ki isteyelim. Önemli olan bizlere sunulan alanları etkin bir şekilde kullanmak. Somut düşünme yaşında olan çocuklar çoğunlukla görerek ve yaparak öğreniyor. Çocuklar ilginç bir hikaye duyduklarında dinleme iç güdüsü artıyor. Bir çocuğu tanımak için ise onlarla oyun oynamak gerekiyor.
Araştırmayı Teşvik Ediyor
Yaptığımız deneyler sayesinde onlara araştırmaya teşvik etmeyi ve neden sonuç ilişkilerini kurmaları gibi becerileri elde etmelerine yardımcı olmayı hedefliyorum. Aslında sosyal medyayı aktif kullanan bir insan değildim. Derdim en güzel ve farklı yoldan öğretmek. Bildiğim, öğrendiğim her şeyi sosyal medyada paylaşarak, daha çok insana ulaştırmaya çalışıyorum. Türkiye’nin her yerinde öğrenciler var ve ben hepsini öğrencim olarak görüyorum. Bizler de okullarımızdan Aziz Sancar, Canan Dağdeviren gibi bilim insanları yetiştirebiliriz.