Türkiye, Selahattin Demirtaş’ın AİHM Kararına İtiraz Etti

AİHM İhlal Kararı ve Türkiye’nin İtirazı

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen ihlal kararına itiraz etti. Anka’nın haberine göre, Türkiye, dosyanın AİHM’in Büyük Dairesi’nde yeniden ele alınması talebinde bulundu. AİHM, 8 Temmuz 2025’te açıkladığı kararında, Demirtaş’ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" bulmuştu. Türkiye’nin karara itiraz etmesi için son gün 8 Ekim olarak belirlenmişti.

İtiraz Süreci ve AİHM’in Bağlayıcılığı

İtirazın ardından dosya nihai karar için Büyük Daire’ye gidecek. AİHM kararları Türkiye açısından bağlayıcı nitelikte olsa da, Türkiye’nin uygulamadığı bazı kararlar da mevcut. Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları, bu bağlamda en çok bilinen örnekler arasında yer alıyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin uygulamadığı kararlara ilişkin denetim sürecini sürdürüyor.

DEM Partisi’nden Tepkiler

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, yapılan itiraz ile "ortaya bir kötü niyet konduğunu" savundu. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Kürt vatandaşların ve Türk kamuoyunun duygularının göz ardı edildiğini belirtti. Çandar, "En önemlisi, iç barış konusunda büyük umutlara yol açmış ‘Süreç’ ciddi olarak yaralanmıştır" ifadelerini kullandı.

Kobani Davası ve Demirtaş’ın Süreci

Demirtaş ile ilgili AİHM davalarının konusu, Kobani olaylarıyla ilgili mahkumiyetlerdir. Kobani olayları, IŞİD’in Eylül 2014’te Suriye’deki Kobani’ye yönelik saldırısının ardından Türkiye’de yaşanan protesto ve şiddet olaylarını kapsamaktadır. İlk soruşturma 2014’te başlatılmış, Demirtaş ise Kasım 2016’da tutuklanmıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, 7 Ocak 2021’de kabul edilmiş ve 26 Nisan 2021’de ilk duruşma yapılmıştır. Demirtaş, 15 Mayıs 2024’te 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

AİHM’in Demirtaş Kararları

AİHM, Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin 2017’de yaptığı başvuruyu 20 Kasım 2018’de karara bağlamış ve tutukluluğun "hukuki değil siyasi amaçlara dayandığı" sonucuna varmıştır. AİHM, Türkiye’nin Demirtaş’ın gözaltına alınmasının makul şüpheye dayandığı yönündeki tezini kabul etse de, tutukluluğun devamını meşru kılacak yeterli gerekçeler sunulmadığına hükmetmiştir. Türkiye, Demirtaş’a mahkeme masrafları dahil 60 bin 400 Euro tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

Sonuç

Selahattin Demirtaş’ın durumu, Türkiye’nin insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusundaki uluslararası taahhütleri açısından kritik bir öneme sahiptir. AİHM’in kararları, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını etkileyebilir. Bu süreç, hem iç barış hem de demokratik değerlerin korunması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin AİHM kararlarına nasıl bir yanıt vereceği, ilerleyen günlerde dikkatle izlenecektir.