Çin Çelik Sektöründe Düşüş: Talep ve Üretimdeki Değişimlerin Etkileri

Çin’in çelik sektörü, son dönemde talep daralması ve üretim düşüşleri ile karşı karşıya. Ham çelik üretimi, mayıs ayından bu yana dördüncü ayda da azalarak toplamda 77,4 milyon ton ile %0,7 geriledi. Yılın ilk sekiz ayında, üretimdeki düşüş %2,8 seviyesine ulaşarak 671,8 milyon ton olarak kaydedildi. Üreticiler, kârlılık marjlarını korumak adına üretim azaltma yoluna gidiyor. Birçok fabrika, verimliliği artırmak için eski fırınları kapatıyor, yeni kapasite yatırımlarını erteliyor ya da küçültüyor.

Tüketimde Düşüş: %49’dan %31’e

Wood Mackenzie’nin analizlerine göre, önümüzdeki on yıl içinde Çin’in çelik talebinin yıllık ortalama 5-7 milyon ton azalması bekleniyor. Çin’in küresel çelik talebindeki payının 2024’te %49’dan 2050’ye kadar %31 seviyelerine gerileyebileceği öngörülüyor. Bu durum, Çin için büyük bir kapasite fazlası ve arz baskısı yaratma potansiyeli taşıyor. Kuruluş, 2025 yılında yaklaşık 50 milyon tonluk bir fazlalığın oluşacağını, uzun vadede bu fazlanın 350 milyon ton seviyesine ulaşabileceğini öngörüyor.

Çin’in Çelik Ticaretindeki Düşüş: %12 Seviyesine İnme Riski

Küresel çelik ticaretinde de daralma belirtileri gözlemleniyor. 2024 yılında 381 milyon ton seviyesinde gerçekleşmesi beklenen küresel çelik ticaret hacmi, bu yıl %5,4 düşüşle karşı karşıya. Çin çelik ihracatına getirilen anti-damping vergileri ve koruyucu düzenlemeler, bu daralmanın önemli nedenleri arasında yer alıyor. Önümüzdeki süreçte, Çin’in çelik ihracatının küresel üretim içindeki payının %25’ten %12’ye düşebileceği tahmin ediliyor. Bu değişiklik, daha yerel ve bölgesel tedarik zincirlerinin önem kazanmasına yol açacak.

Küresel Üretim ve Kapasite Fazlası: Başka Bir Sorun

Çin, büyük üretici altyapısı ve yüksek hacimli kapasiteleri ile küresel arzda hâlâ etkin bir rol oynamakta. Ancak kapasite fazlasının boyutu dikkat çekiyor: 2024-2050 döneminde yaklaşık 240 milyon ton potansiyel üretim kesintisine rağmen, Çin’in küresel arz dinamiklerinde önemli bir oyuncu kalmaya devam edeceği öngörülüyor. Wood Mackenzie, 2050 yılına kadar küresel çelik üretimindeki büyümenin yıllık %0,7 gibi mütevazı bir oranla süreceğini öngörüyor. Bu durum, Çin’in azalan rolü ile birlikte Hindistan ve Güneydoğu Asya’nın üretim merkezleri olarak yükselişi ile bağlantılı bir dengeleme süreci oluşturacak.

Yeni Talep Merkezleri: Hindistan ve Güneydoğu Asya

Hindistan ve Güneydoğu Asya, Çin’in arttığı kapasiteye karşılık talep daralmasının tam tersine, daha parlak bir tablo sergiliyor. 2024 yılında %8 büyüme kaydedecek Hindistan pazarı, altyapı yatırımlarının ve yenilenebilir enerji projelerinin katkısıyla 2025’te de %7’nin üzerinde bir büyüme bekliyor. 2050 yılı itibarıyla Hindistan’ın çelik talebinin %4-5 bileşik yıllık büyüme potansiyeli yüksek görünmektedir; bu, küresel pazar payını %8’den %21’e çıkarması anlamına geliyor. Güneydoğu Asya’da da benzer büyüme öngörülüyor; 2024’te %6, 2025’te %4 büyüme, 2050 yılı için ise %3-4 bileşik yıllık büyüme beklentisi var. Bölgedeki ülkeler, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin avantajlarıyla öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Çin’in çelik sektörü, önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Talep daralması ve üretim azaltma stratejileri, piyasalarda belirsizlik yaratırken, Hindistan ve Güneydoğu Asya gibi yeni talep merkezlerinin yükselmesi, global çelik ticaretinin dinamiklerini değiştiriyor. Bu süreç, Türkiye gibi çelik ihracatçısı ülkeler için stratejik fırsatlar sunabilir. Ancak, bu fırsatların değerlendirilmesi adına dikkatli bir planlama ve küresel piyasa trendlerini takip etme gerekliliği ön plana çıkıyor.