Yalova’da Eğitimde Tartışmalı Yönetim: "Burası Babamın Çiftliği" Anlayışına Son!
Eğitim Yönetiminde Adalet ve Şeffaflık İhtiyacı
Yalova’da eğitim camiasını sarsan bir olayda, Türk Eğitim-Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Deviren, bir okul müdürünün öğretmenlere yönelik tehditler savurduğunu ve okulu şahsi mülkü gibi gördüğünü açıkladı. Deviren, bu tür bir yönetim anlayışını kesinlikle kabul edilemez bulduğunu belirtti.
Öğretmenlere Yönelik Tehditler ve Kumpas İddiaları
Deviren, öğretmenlerin, müdür tarafından "Bütün siyasiler arkamda" diyerek tehdit edildiğini, istenmeyen öğretmenlerin disiplinsiz hale getirilmesi için kumpaslar kurulduğunu iddia etti. Müdürün, "Defterini dürerim, bana mı sordunuz da geldiniz, ben sizi istemiyorum" gibi ifadelerle öğretmenlere baskı uyguladığı ileri sürüldü. Ayrıca, ders programlarının keyfi şekilde düzenlendiği ve sendikal uyarılara rağmen, müdürün "Okulu istediğim gibi yönetirim, kimse bana karışamaz" dediği belirtildi.
Eğitim Kurumlarındaki Yönetim Anlayışı ve Öğretmenlerin Hakları
Eğitim kurumlarının, öğretmenlerin huzur içinde derslerine odaklanabilecekleri güvenli bir ortam sunması gerektiğinin altını çizen Deviren, idarecilerin görevlerini tarafsız ve adil bir şekilde yürütmekle yükümlü olduğunu vurguladı. "Okullar milletin okullarıdır, idareciler devletin memurlarıdır" diyen Deviren, hiç kimsenin okulları şahsi mülkü gibi görmeye hakkı olmadığını ifade etti.
Eğitim Çalışanlarına Yönelik Baskılar Cezasız Kalmayacak
Deviren, söz konusu müdüre, okulun bir devlet kurumu olduğunu, kendisine verilen yetkilerin hukuki bir çerçevede olması gerektiğini ve eğitim çalışanlarına yönelik baskıların asla karşılıksız kalmayacağını hatırlatacaklarını belirtti. Yalova gibi eğitim kalitesiyle öne çıkan bir şehirde, bu tür yönetim anlayışlarının varlığının büyük bir talihsizlik olduğunu ifade etti.
Sonuç ve Beklentiler
Türk Eğitim-Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Deviren’in bu sert açıklaması, eğitim camiasında geniş yankı buldu. Ancak, müdür hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Eğitimde şeffaflık ve adalet sağlanmadığı sürece, bu tür sorunlar devam edecektir.
Editoryal Yorum
Yalova’daki bu olay, eğitim sistemimizdeki ciddi sorunların bir yansıması. Eğitimci kimliğiyle herkesin ortak bir hedef etrafında birleşmesi ve baskı altında kalan öğretmenlerin korunması önemlidir. Unutulmamalıdır ki, eğitimdeki taahhütler sadece sözde kalmamalı, günlük uygulamalara yansımalıdır. Eğitim camiasında yer alan herkesin, bu tür olaylara karşı duruş sergileyerek etkili bir değişim yaratmak için harekete geçmesi gerektiği görüşündeyim.