Türkiye’nin Dış Ticaretinde Yeni Zorluklar: ABD-AB Anlaşması ve Rekabetin Düşmesi

AB’nin yeni vergi indirimleri ve ABD ile imzalanan ticaret anlaşması, Türkiye’nin ihracat dengesini olumsuz etkileyebilir.

Türkiye’nin Rekabet Avantajı Sona mı Eriyor?

21 Ağustos’ta AB ile ABD arasında imzalanan “Karşılıklı, Adil ve Dengeli Ticaret Çerçeve Anlaşması”, transatlantik ilişkilerde tarihi bir gelişmeyi işaret ediyor. Bu anlaşma, iki taraftaki 5 trilyon doları aşan yatırım hacmini güçlendireceği gibi, Türkiye gibi üçüncü ülkeleri de önemli ölçüde etkileyecektir. Özellikle, Trump yönetiminin, AB’ye uygulanacak gümrük vergisini %30’dan %15’e indirirken, Türkiye için minimum gümrük oranını %15’e yükseltmesi, Türkiye’nin ABD pazarındaki rekabet gücünü zayıflatmaktadır. Yüksek enflasyon ve dalgalı kur karşısında, AB’nin vergi indirimleri Türkiye’nin dış ticaret dengelerini olumsuz yönde etkileyebilir.

Otomotiv Sektöründe Kritik Darbe

Otomotiv sektörü, yeni anlaşmanın en çok etkileneceği alanlardan biri. ABD, Avrupa’dan gelen otomobillere ve parçalarına uyguladığı gümrük vergisini %25’ten %15’e çekerken, Türkiye’nin durumunun zorlaşacağı açık. Daha önce AB’ye göre avantajlı bir pozisyonda olan Türkiye, şimdi bu avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Ticari araç üretiminin küresel merkezi olan Türkiye’nin otomotiv ihracatı, bu yeni vergi politikası ile büyük zarara uğrayabilir; bu durum, yüksek enflasyon ve artışlar karşısında Türk otomotiv sanayisini zor bir duruma sokabilir.

İlaç Sektörü ve Küresel Pazar Etkileri

Anlaşma, ilaç sektöründe de önemli düzenlemeleri beraberinde getiriyor. ABD ve AB, jenerik ilaçlara uygulanan tarifeleri %15 ile sınırlarken bulunmuşlardır. Bu durum, özellikle ilaçta yüksek ithalat bağımlılığı olan Türkiye için ciddi sonuçlar doğurabilir. Artan kamu sağlık harcamaları ve ilaç erişimindeki zorluklar, zaten yüksek olan enflasyonu daha da yükseltebilir. Türkiye’nin ilaç sektöründeki rekabet gücü, bu yeni düzenlemelerle ayrıca tehlikeye girmektedir.

Enerji ve Teknoloji: Yeni Taahhütler

AB’nin, 2028’e kadar ABD’den 750 milyar dolarlık enerji ürünü alımı ve en az 40 milyar dolarlık yapay zekâ çipi ithalatı yapmayı taahhüt etmesi, stratejik yakınlaşmayı pekiştiriyor. Bu durum, özellikle Türkiye gibi ekonomiler için zorlu bir rekabet ortamı yaratıyor. Artan enerji maliyetleri ve yüksek döviz kurları, Türkiye’nin temel sanayi kollarını tehdit edebilir.

Sonuç: Yeni Dönemde Strateji Geliştirme Zamanı

AB ve ABD arasında imzalanan çerçeve anlaşma, Türkiye’nin dış ticaretteki zaafiyetlerini gözler önüne seriyor. Enflasyon ve dalgalı döviz kurları ile boğuşan Türkiye, otomotiv, ilaç ve enerji sektörlerinde kayıplar yaşayabilir. Bu noktada, Türkiye’nin kendine özgü stratejiler geliştirmesi, rekabet gücünü koruması açısından hayati önem taşıyor. Aksi halde, uluslararası ticarette kayıplar kaçınılmaz görünüyor.