Öğretmen-Öğrenci Buluşması: Anılarla Dolu Bir Sayfa
Gurbetten Sılaya: Öğretmenlerle Yeniden Buluşma
Gurbetten döndüğümde, akrabalarımla birlikte öğretmenlerimi ziyaret ederek onların dua ve nasihatlerini dinlemek, her zaman gönül hoşnutluğu sağlar. Yozgat’a her gelişimde, Yozgat Lisesi’nden 1980 öncesi edebiyat hocalarım olan Necati Şahin, Cemil Kılıçarslan ve Mehmet Özger’i ziyaret etmek benim için bir gelenektir.
Kısa Bir Ziyaretin Anıları
Geçtiğimiz ay, kısa bir süreliğine Yozgat’a döndüm. Cuma günü, Necati Şahin hocamla bir araya geldim; ellerini öptürmedi ama beni sıkı sıkı kucakladı. Onun nasihatlerini dinlemek beni son derece memnun etti. Cemil hocamı aradığımda, Eskişehir’de olduğunu öğrendim. Sınıf arkadaşım Ali Bucak’ın da Eskişehir’de yaşadığını hatırlatarak, buluşmalarını tavsiye ettim. Mezuniyetimizin üzerinden tam 45 yıl geçmişti.
45 Yıl Sonra Bir Araya Gelmek
Cemil hocam, Ali Bucak ile buluştuğunu bildirdi. Yozgat Lisesi’nden mezuniyetimiz 46 yıl önceydi. 1979’da edebiyat dersimize giren Cemil hocam, şimdi Eskişehir’e kızını ziyarete gelmişken, beni iş yerimde kendi eşi ve kızı ile birlikte ziyaret etti. Onlara müzemiz ve Devrim Otomobilimizi gezdirmekten büyük mutluluk duydum.
Öğretmen Anıları ve Devrim Otomobili
Cemil Kılıçarslan hocamız ile buluşmanın detaylarını dinlemek için sabırsızdım. Aşağıda, Eskişehir müze ziyareti sırasında yaşadığı duygularını paylaşıyor:
Eskişehir’de Tarih: Devrim Otomobili
Sevgili öğrencim Ali Bucak’a gösterdiği misafirperverlik için teşekkür ediyorum. Zaman zaman Eskişehir’e geliyorum; fakat bu sefer Devrim Otomobili ve TCDD müzesini gezerken büyük bir mutluluk duydum. Ancak bu ziyaret esnasında, yüreğimde bir acı da hissettim. Yerli lokomotif ve aksamlarının üretimde bulunması, bu bölgede var olan 7 entegre fabrikanın mevcudiyeti beni gururlandırdı.
Milli Sanayinin Gelişimi ve Duygular
Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası ilk milli füzelerin örneklerini görmek, ülkemizin silah sanayisinde geldiği noktayı düşündürttü. “Devrim Otomobili”nin başına gelenlerden ders çıkarılmış olduğunu ve ülkemizin yükselmesinin önünde hiçbir gücün duramayacağını fark ettim. Müzeyi gezerken, milli sanayinin nasıl baltalandığına ve Kayseri uçak fabrikasının kapanmasına dair yaşananları yüreğimde hissettim. Ancak günümüzde bu fabrikanın milli trenden üretim yapabilme kapasitesine sahip olması da gurur vericiydi.
Sonuç
Bu tür buluşmalar, öğretmenlerin ve öğrencilerin arasındaki bağı yeniden canlandırarak anılarla dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Geçmişe dönüp bakarken, milli sanayimizin gelişimi ve öğretmenlerimizin katkıları üzerine düşünen bir toplumun parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Eğitim, bir ülkenin geleceğinin temeli, öğretmenler ise bu temeli inşa eden mimarlar olduğundan, onların değerini her zaman bilmeliyiz.