Ayşe Barım’ın Tahliyesi ve Yeniden Tutuklanması: Gezi Parkı Davası Gelişmeleri
Ayşe Barım’ın Tahliyesi ve Sağlık Sorunları
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yargılanan menajer Ayşe Barım, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden tutuklandı. Barım, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle" suçlanıyor ve 8 aydan fazla süredir cezaevinde bulunuyordu. 1 Ekim Çarşamba günü ikinci kez hâkim karşısına çıkan Barım, duruşma sırasında sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Hastaneye giden polis ekipleri, Barım’ın MR çekimi sırasında olay yerinde bulundu.
Duruşmada Tanık İfadeleri
Duruşmada, Barım’ın tanık olarak dinlenen ünlü isimler arasında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür ve Rıza Kocaoğlu yer aldı. Tanıklar, Barım’ın Gezi Parkı’na gitme konusunda yönlendirmede bulunmadığını ve sosyal medya paylaşımlarını kendilerinin yaptığını ifade etti. Duruşmada gözyaşları içinde savunma yapan Barım, "Artık ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Bu temel hakkı bana vermenizi istiyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam için tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Yeniden Tutuklama Kararı
Savcının Barım’ın tutukluluk hâlinin devamını talep etmesi üzerine, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın tahliye kararına yönelik başvurusunu reddetti ve dosyayı 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Üst mahkeme, itirazı haklı bularak Barım’ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. Barım, hastanede anevrizma nedeniyle beyin MR’ı çektirirken, emniyet görevlileri hastaneye gitti.
Sağlık Durumu ve Gelecek Planları
Barım için hastanede kalp hastalığına yönelik kontroller ve tedavi planları yapılmıştı. Bu süreçte, Barım’ın sağlık durumu ve yargı süreci hakkında kamuoyunda büyük bir merak ve endişe oluştu.
Sonuç
Ayşe Barım’ın durumu, hem sağlık sorunları hem de yargı süreci açısından dikkat çekici bir hal almış durumda. Ünlü isimlerin tanıklığı ve Barım’ın savunması, davanın seyrini etkileyebilir. Bu olay, Türkiye’deki adalet sistemi ve ifade özgürlüğü konularında tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Barım’ın durumu, hem kişisel bir trajedi hem de toplumsal bir mesele olarak gündemde kalmaya devam edecek.