Antalya’da Öğretmene Cinsel İstismar Cezası: 465 Yıl Hapis

Antalya’daki Çocuk İstismarı Davası

Antalya’da, ilkokul öğretmeni Mahmut Aydın K.’ya yönelik cinsel istismar iddialarıyla ilgili çok tartışılan bir davada yeni bir karar alındı. Önceki duruşmalarda 28 öğrenciye yönelik cinsel istismar suçlamasıyla 636 yıl hapis cezası verilen Mahmut Aydın K. davası, Yargıtay’ın müdahalesi sonrasında tekrar görüldü. Yeni yargılama sonucunda, 19 çocuk için toplamda 465 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Olayın Kökenleri ve İlk Mahkeme Süreci

Bu trajedinin kökeni 8 yıl öncesine uzanıyor. Kepez ilçesindeki bir ilkokulda öğretmenlik yapan Mahmut Aydın K., öğrencilerine yönelik nitelikli cinsel istismar suçlamalarıyla tutuklandı. İlk mahkeme, toplamda 27 çocuk için 621 yıl ve bir çocuğa 15 yıl olmak üzere 636 yıl hapis cezası verdi. Bu karar, sanığın öğretmenlik mesleğinden men edilmesiyle sonuçlandı ve mahkeme, indirim uygulamadı.

Yargıtay İncelemesi ve Yeniden Yargılama Süreci

Verilen cezanın istinaf incelemesi sırasında, 6 çocukla ilgili eksik rapor ve 12 çocukla ilgili hukuka aykırılıklar tespit edilmesi sonucu dosya, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından kısmen bozuldu. Yeniden başlatılan yargılama sürecinde, eksikliklerin giderildiği ve raporların birleştirildiği dosyalar Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görüldü. Duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılan sanığın karşısında mağdur aileler, şikayetlerini sürdürdü.

Mahkeme Kararı ve Cezaların Dağılımı

Mahkeme heyeti, yapılan titiz incelemelerin ardından 19 çocuk için sanığı nitelikli cinsel istismar suçundan mahkum etti. Cezaların ayrıntıları ise dikkat çekiciydi; 12 öğrenciye ayrı ayrı 30’ar yıl, 4 öğrenci için 16 yıl 10 ay 15’er gün, 1 öğrenci için 18 yıl 9 ay, başka bir öğrenci için 13 yıl 6 ay ve son olarak 1 öğrenciye 6 yıl hapis cezası verildi. Sonuç olarak, toplamda 465 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Sonuç ve Değerlendirme

Bu dava, eğitim camiası içinde büyük bir yankı uyandırdı. Cinsel istismar gibi ciddi bir suçun cezasız kalmaması, toplumsal sorgulamaları da beraberinde getirdi. Eğitim kurumlarında öğretmenlerin etik ve mesleki sorumlulukları, MEB yönetmelikleri doğrultusunda daha sıkı bir şekilde ele alınmalı. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için önleyici tedbirlerin ve farkındalık eğitimlerinin artırılması büyük önem taşımaktadır.